Çocukluğumuzda bize anlatılan peri masalları vardı. Uzak diyarlarda geçen, büyülü masallardı. Gözlerimizi kapatıp hayallerimizde canlandırırdık buraları. İşte sizlere bu peri masallarındaki gibi özel bir bölgeden sesleniyorum... Kapadokya'dan herkese merhabalar...
Yıllardır gelebilme planları yaptığım sevgili Kapadokya'ya sonunda ayak basabildim. Kapadokya bölgesine yaptığımız 3 günlük gezimi sizlere 3 farklı bölümde bölge bölge anlatacağım. Kapadokya Gezi Notlarımızın ilk bölümü ile yazımıza başlıyoruz.
İlk olarak Kapadokya ile ilgili genel bilgiler vererek başlayalım...
Tarihten Günümüze Kapadokya
Kapadokya Bölgesindeki Peri Bacaları Nasıl Oluşmuştur?
Kapadokya'yı Türkiye'nin en çok turist çeken turistik merkezlerinden biri yapan şey binlerce yıllık tarihinin yanı sıra dünyada eşi benzeri görülmeyen peri bacaları adını verdiğimiz yeryüzü şekilleridir.
Bu şekiller bölgede farklı oluşumlar ile karşımıza çıkabilir. Oluşumları ise milyonlarca yıl öncesine dayanır.
Jeolojik bilgiler doğrultusunda yaklaşık 60 milyon yıl önce Erciyes ve Hasandağı'nın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu düşünülmektedir. Burada meydana gelen volkanik patlamalar sonucunda yayılan lavlar milyonlarca yılda soğumuş ve şiddetli rüzgarlar, yağmurlar ile birlikte aşınarak bu şekiller oluşmuştur. Bölgede bu jeolojik şekillerin yanı sıra birçok vadi oluşmuştur.
Kapadokya Bölgesinde Yaşayan Medeniyetler
Ne çok medeniyet yaşamış bu topraklarda. 2 milyon yıl öncesine yani Paleolitik döneme (Yontma Taş Devri) kadar gidiyor Kapadokya bölgesindeki yaşam belirtileri. M.Ö. 8000'e Hititlere kadar uzanıyor bu tarih.
Karanlık dönem diye adlandırılan çağlarda Kapadokya geçmişine ait bulgular kısıtlı olsa da M.Ö. 6.YY'daki Pers işgaline kadar Asur ve Frigya etkileri bu bölgede görülüyor. M.Ö. 300'lerde Büyük İskender'in bu topraklarda Persleri yenerek buraya bir vali ataması ve kısa süreliğine bu bölgenin Kapadokya Krallığı olarak yönetildiği biliniyor.
Romalılar ile yapılan savaşın ardından bölgede Roma hakimiyeti artmaya başlar. 600'lü yıllarda son bağımsız Kapadokya Kralının ölümüyle birlikte burası bir Roma eyaleti olur. 700'lü yıllarda bölgeye Arap istilası başlar. 11.yy'da ise Selçuklular bölgeye gelir, devamında Anadolu Selçuklu devleti kurulur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla birlikte bölge Osmanlı hakimiyetine geçer. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının ardından ise bölgede yaşayan son Hristiyanlar 1924-1926 döneminde Kapadokya'yı terk ederler.
Romalılar ile yapılan savaşın ardından bölgede Roma hakimiyeti artmaya başlar. 600'lü yıllarda son bağımsız Kapadokya Kralının ölümüyle birlikte burası bir Roma eyaleti olur. 700'lü yıllarda bölgeye Arap istilası başlar. 11.yy'da ise Selçuklular bölgeye gelir, devamında Anadolu Selçuklu devleti kurulur. Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasıyla birlikte bölge Osmanlı hakimiyetine geçer. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanının ardından ise bölgede yaşayan son Hristiyanlar 1924-1926 döneminde Kapadokya'yı terk ederler.
Kısaca anlatmak gerekirse milyonlarca yıllık tarihe dayanan bu topraklar Anadolu'nun kalbinde birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu bölgede yaşayan medeniyetlerden kalan en belirgin eserler olan çamurdan tabletlere çivilerle yazılan yazıları Ankara'da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde ziyaret edebilirsiniz.
Kapadokya tarihin ve doğanın ortak bir harikasıdır. Coğrafi olaylar peri bacalarını oluştururken, tarihsel olarak da burada yaşayan medeniyetler kayaları oyarak buralara evler, kiliseler ve manastırlar inşa ettiler. Günümüzde bölgede görülen çoğu yapı ise Hristiyanlık dönemine dayanıyor. Kayalara oyulan evler, kiliseler Roma İmparatorluğu'nun baskısından kaçan Hristiyanlar için dev bir sığınma bölgesi ve din merkezi haline getirmiştir. Özellikle MS. 3. ve 4.yy'da yapılan yerleşimleri günümüzde çok net bir şekilde görebiliyoruz.
Kapadokya Bölgesi
Türkiye siyasi haritasına baktığınızda "Kapadokya" diye bir yer göremezsiniz. Çünkü Kapadokya çok önceden beri bu bölgeye verilen genel bir isimdir. Bu bölgeyi günümüzde Nevşehir ilimizin tamamı, Aksaray, Kayseri, Niğde ve Kırşehir şehirlerimizin bir kısmı oluşturur.
Fakat peri bacalarını en yoğun şekilde gördüğümüz Göreme bölgesi "Çekirdek Kapadokya" olarak bilinir.
Yaklaşık 30 yıl önce Kapadokya bölgesini yavaş yavaş keşfeden yabancı turistler burada kamp kurup sokaklarda yatarlarmış. Belediye tarafından bu bölgede yaşayan halka "lütfen yabancı misafirlerimizi evlerimizde ağırlayalım" çağrısıyla yabancı turistler evlerde ağırlanmaya başlamış. Turistlerin Kapadokya halkına bunun karşılığında para vermeleriyle birlikte bölge halkının kafasında ticari bir ampul yanmış. Evler ufak apartlara çevrilerek bölgedeki turizm faaliyetleri 80'li yıllarda yavaş yavaş başlamış.
Günümüzde ülkemizin en çok turist çeken bölgelerinden biri olan Kapadokya'da bugün yüzlerce otel bulunmaktadır. Büyük modern otellerin yanı sıra kaya oymaları içine yapılan işletmelerin sayısı da bir hayli fazladır. Yılda ortalama 2,5 milyon yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği Kapadokya, dünyada ününü sürekli olarak katlayarak arttırmaktadır.
Kapadokya Gezilecek Yerler
Kapadokya hakkında genel bilgileri verdikten sonra artık sizlerle Kapadokya'yı gezmeye başlayabiliriz.
Kapadokya'yı tam anlamıyla gezmek için 3 gün sizlere yeterli olacaktır. Kapadokya Gezi Programı yapmak isteyenler için bizim yaptığımız bu rotayı tavsiye edebilirim. 3 günde yaptığımız Kapadokya Gezisini 3 bölümden oluşan yazı dizisi ile anlattım.
1.Gün : Göreme - Ürgüp - Ortahisar
2.Gün : Uçhisar - Paşabağı - Avanos
3.Gün : Ihlara Vadisi - Derinkuyu Yeraltı Şehri
Kapadokya gezimizin ilk gününde ilk olarak "Çekirdek Kapadokya" bölgesi ile başlıyoruz. İlk olarak bölgenin kalbi olan Göreme'deyiz.
Göreme
Kapadokya bölgesinin en turistik kısmı olmasıyla birlikte aynı zamanda merkezidir. Birçok otel, restaurant, cafe, bar ve çeşitli turistik dükkanlar bulunur. Gündüz yapabileceğiniz birçok aktivite olduğu gibi akşam ise başta Türk gecesi olmak üzere eğlenceli mekanlarda vakit geçirebilirsiniz.
Göreme Açık Hava Müzesi
Aziz Basil Şapeli 11.yüzyılın ikinci yarısına tarihleniyor. Şapelin diğerlerinden farklı en büyük özelliği girişte hemen sol tarafta bulunan mezarlar. Mezarların açık olarak sergilenmesiyle birlikte iskeletler görülebiliyor. Bu iskeletlerin bu ibadethaneye emek veren azizlere ait olduğu sanılıyor.
Aziz Basil Kilisesi'nin biraz yukarısında kalan Elmalı Kilise dört sütunlu, dokuz kubbeli ve üç apsisli bir kilisedir. Kilise 11.yüzyılın ortalarına tarihlenir. Elmalı kilise fresk konusunda en zengin kiliselerden biridir. Kilisedeki fresklerde 20 adet sahne anlatılır.
11.yüzyıla tarihlenen kiliselerden biridir. Enlemesine dikdörtgen bir ana mekanı vardır. Diğer kiliseler gibi ufak olup içerisinde 10 sahne fresk bulunur. Yılandan korkanlar için belirtelim içeride kesinlikle yılan yok, sadece bir yılan resmi bulunduğu için bu şekilde adlandırılmış :)
11.yüzyıla tarihlenen Aziz Catherine Şapeli haç planlı ve merkez kubbelidir. Zemininde dokuz adet mezarın yanı sıra duvarlarında ise iki adet nişli mezar bulunur. Şapelin sadece naos kısmında dekoratif figürler bulunmaktadır.
1.Gün Gezi Parkuru : Göreme - Ürgüp - Ortahisar
Kapadokya gezimizin ilk gününde ilk olarak "Çekirdek Kapadokya" bölgesi ile başlıyoruz. İlk olarak bölgenin kalbi olan Göreme'deyiz.
Göreme
Kapadokya bölgesinin en turistik kısmı olmasıyla birlikte aynı zamanda merkezidir. Birçok otel, restaurant, cafe, bar ve çeşitli turistik dükkanlar bulunur. Gündüz yapabileceğiniz birçok aktivite olduğu gibi akşam ise başta Türk gecesi olmak üzere eğlenceli mekanlarda vakit geçirebilirsiniz.
Göreme Açık Hava Müzesi
Göreme'de peri bacalarının ve kiliselerin en yoğun bulunduğu alan Göreme Açık Hava Müzesi olarak yerli ve yabancı ziyaretçilere açıktır. Müze girişi ücretli olup Müzekart geçmektedir. Bu yüzden Kapadokya geziniz öncesinde Müzekart almanızı tavsiye ediyorum.
Rahibeler Manastırı
Gişelerden içeri girdiğimizde hemen solumuzda Rahibeler Manastırı karşılıyor bizleri. Bu bölgede yaşayan rahibelerin hayatlarının büyük çoğunluğunu geçirdiği yerlermiş bu oyuklar.
Gişelerden içeri girdiğimizde hemen solumuzda Rahibeler Manastırı karşılıyor bizleri. Bu bölgede yaşayan rahibelerin hayatlarının büyük çoğunluğunu geçirdiği yerlermiş bu oyuklar.
Göreme Açık Hava Müzesi'nde çok sayıda kilise ve şapel mevcut. Kiliseler bizim alıştığımız büyük kiliseler gibi değil. Kayaların içine oyulmuş son derece küçük ibadet alanları. Kiliselerin küçüklüğü ve taş oyması olarak yapıldığı için içeride gruplara anlatım yapılması yasak. Hatta kilise içerisinde konuşmalar bile kısıtlı olarak yapılıyor. Bunun nedeni ise konuşma sırasında ağızdan çıkan havanın nem yaparak kilisenin içerisindeki fresklere zarar vermesi. Ayrıca Göreme Açık Hava Müzesi içerisindeki tüm kiliselerde fotoğraf çekimi yasak. Bu yüzden iç mekan fotoğraf ve video çekimi yapamıyoruz, burada da yayımlayamıyoruz.
Girişte karşıya doğru yürüdüğümüzde ilk olarak Aziz Basil Şapeli'ni görüyoruz.
Aziz Basil Şapeli
Girişte karşıya doğru yürüdüğümüzde ilk olarak Aziz Basil Şapeli'ni görüyoruz.
Aziz Basil Şapeli
Aziz Basil Şapeli 11.yüzyılın ikinci yarısına tarihleniyor. Şapelin diğerlerinden farklı en büyük özelliği girişte hemen sol tarafta bulunan mezarlar. Mezarların açık olarak sergilenmesiyle birlikte iskeletler görülebiliyor. Bu iskeletlerin bu ibadethaneye emek veren azizlere ait olduğu sanılıyor.
Elmalı Kilise
Aziz Basil Kilisesi'nin biraz yukarısında kalan Elmalı Kilise dört sütunlu, dokuz kubbeli ve üç apsisli bir kilisedir. Kilise 11.yüzyılın ortalarına tarihlenir. Elmalı kilise fresk konusunda en zengin kiliselerden biridir. Kilisedeki fresklerde 20 adet sahne anlatılır.
Yılanlı Kilise (Aziz Onuphrius Kilisesi)
11.yüzyıla tarihlenen kiliselerden biridir. Enlemesine dikdörtgen bir ana mekanı vardır. Diğer kiliseler gibi ufak olup içerisinde 10 sahne fresk bulunur. Yılandan korkanlar için belirtelim içeride kesinlikle yılan yok, sadece bir yılan resmi bulunduğu için bu şekilde adlandırılmış :)
Kiler / Mutfak / Yemekhane
Burada Mutfak, kiler ve yemekhane bölümleri birbiriyle bağlantılı olarak yapılmış. Sağ taraftan girilen ilk bölüm kiler olarak yani erzakların depolanması için kayaya oyulan bölümdür. Orta kısım ise yemeklerin pişirildiği mutfak bölümüdür. Günümüzde hala köy evlerinde bulunan topraktan yapılmış 'tandır' adı verilen ocakları görmek mümkün.
En sol ve üst ölümde ise 40-50 kişinin yemek yiyebileceği yemekhane bölümü yer alıyor. Burada taştan sıra ve masaları görmeniz mümkün.
En sol ve üst ölümde ise 40-50 kişinin yemek yiyebileceği yemekhane bölümü yer alıyor. Burada taştan sıra ve masaları görmeniz mümkün.
Karanlık Kilise (Dark Church)
Karanlık Kilise, Göreme Açıkhava Müzesi'nin en önemli kiliselerinden biridir. Diğer kiliselere göre daha yukarıda kalıyor. Haç planlı kilisede bir adet merkez kubbe ve dört büyük kolon bulunuyor. Kilise içerisinde ayrıca üç adet mezar ve üç adet apsis mevcut.
İçerisindeki freskler bakımından bu bölgedeki en zengin kilise diyebiliriz. 21 adet sahne bulunuyor. Diğer kiliselerden diğer bir farkı da girişinin ekstra olarak ücretli olması. Müzekart burada geçmiyor ve girişte 10 TL ödeyerek kiliseye girebiliyorsunuz.
İçerisindeki freskler bakımından bu bölgedeki en zengin kilise diyebiliriz. 21 adet sahne bulunuyor. Diğer kiliselerden diğer bir farkı da girişinin ekstra olarak ücretli olması. Müzekart burada geçmiyor ve girişte 10 TL ödeyerek kiliseye girebiliyorsunuz.
Aziz Catherine Şapeli (St.Catherine)
11.yüzyıla tarihlenen Aziz Catherine Şapeli haç planlı ve merkez kubbelidir. Zemininde dokuz adet mezarın yanı sıra duvarlarında ise iki adet nişli mezar bulunur. Şapelin sadece naos kısmında dekoratif figürler bulunmaktadır.
Çarıklı Kilise
Arkamda görmüş olduğunuz merdivenler ile çıkılan yer ise Göreme Açıkhava Müzesi gezimizin son kilisesi olan Çarıklı Kilise. 11.yüzyıla tarihlenen bu kilisenin içerisinde İsa'nın göğe yükseliş sahnesinin tam altında büyük bir ayak izine benzetilen bir çukur bulunuyor. Bu yüzden halk arasında buraya Çarıklı Kilise denilmiş.
Göreme Açıkhava Müzesi'nde sağdan sola doğru bir yuvarlak çizerek gezimizi tamamladık. Burayı gezmek için sizlere yaklaşık olarak 1,5 saat yeterli olacaktır. Müze içerisinde giriş kısmında tuvalet, market ve hediyelik eşya dükkanı da mevcut.
Göreme Açıkhava Müzesi'nden ayrılırken dışarıda sağ tarafta bir kilise daha göreceksiniz. Burası ise Tokalı Kilise.
Tokalı Kilise
Ortahisar
Üçgüzeller
Tokalı Kilise bölgenin en büyük ve en gösterişli kiliselerinden biri. Aynı zamanda 9.yüzyıla tarihlenmesiyle birlikte bölgenin en eski kayaya oyulmuş kilisesi olma özelliğini taşıyor. Girişteki ana salon bölümünde bulunan kolonlar son derece dekoratif. Bu kısımda İsa'nın hayatından pek çok sahneler fresklerle süslenmiş. Kilisenin bir de alt bölümü var. Giriş kısmının sol tarafında ise ufak bir bölüm daha bulunuyor.
Bugünlük Göreme bölgesinden ayrılarak Ürgüp yönüne doğru geçiyoruz. Yolumuzun üstünde ise Ortahisar var.
Ortahisar
Ortahisar bir depoculuk yöresi. Burada bulunan soğuk hava depoları Türkiye'nin birçok bölgesine depolama hizmeti sağlıyor. Ortahisar'a adını veren bir de kalesi var.
Ortahisar Kalesi karşısında tüm heybetiyle duran Erciyes Dağı'na komşu... Bu kaleye çıkıp gezilebiliyor fakat biz vakit yetersizliği nedeniyle maalesef buraya çıkamadık. Bir dahaki gelişimde söz çıkacağım..!
Üçgüzeller
Ürgüp'e geçerken yol üzerindeki Kapadokya'nın sembolü haline gelmiş Üçgüzeller'e uğramadan olmaz. Bu üç adet yan yana duran şapkalı peri bacalarının güzelliği yöre halkı tarafından "Üç Güzeller" adı verilmesine neden olmuş.
Üç tane güzel bulmuşuz onlarla bir hatıra fotoğrafı da almadan olmaz değil mi? :)
Gezimizin bugünlük son kısmında ise Ürgüp'teyiz. Ürgüp'te bir zamanlar çok popüler hale gelen Asmalı Konak'ı ziyaret edeceğiz.
Asmalı Konak
Bir zamanların olay yaratan dizisi 'Asmalı Konak' dizinin sona ermesiyle birlikte Ürgüp'ün bir turizm noktası haline geldi. Asmalı Konak dizisinin ardından bu bölgede bir çok dizi, film, klip ve reklam filmi çekilerek bölgenin turizm faaliyetlerine katkı sağladı.
Dizinin yayından kaldırılması ile birlikte Asmalı Konak bölge turizmine kazandırılarak dizi müzesi haline getirildi.
Kapadokya gezimizde ilk günün sonuna geldik. İkinci günümüzde Uçhisar - Paşabağı ve Avanos bölgelerini gezeceğiz. Aşağıdan Kapadokya yazı dizisinin devamını okuyabilirsiniz.
Bir zamanların olay yaratan dizisi 'Asmalı Konak' dizinin sona ermesiyle birlikte Ürgüp'ün bir turizm noktası haline geldi. Asmalı Konak dizisinin ardından bu bölgede bir çok dizi, film, klip ve reklam filmi çekilerek bölgenin turizm faaliyetlerine katkı sağladı.
Dizinin yayından kaldırılması ile birlikte Asmalı Konak bölge turizmine kazandırılarak dizi müzesi haline getirildi.
Asmalı Konak'a geldiğinizde buraya sadece 100 metre uzaklıkta olan Turasan Şarap Mahzenine de uğramamak olmaz. Eğer şarap seviyorsanız kesinlikle buradan şarap almanızı ve hatta arkadaşlarınıza buradan şarap hediye götürmenizi tavsiye ediyorum. Bölgenin en iyi şarapları arasında gösterilen Turasan'ın Öküzgözü şarabı bizzat tarafımdan tavsiyedir :)
Kapadokya gezimizde ilk günün sonuna geldik. İkinci günümüzde Uçhisar - Paşabağı ve Avanos bölgelerini gezeceğiz. Aşağıdan Kapadokya yazı dizisinin devamını okuyabilirsiniz.
Fotoğraflar : Caner ÇELİK
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazı hakkındaki fikir ve görüşlerinizi yazının altına yorum yaparak paylaşırsanız çok sevinirim. Ayrıca bölgeye gezi planı yapacaklar sorularını paylaşabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan zevk duyarım.
Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.
Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.
Bu yazıda Kapadokya Gezilecek Yerler, Kapadokya Gezi Rehberi, Kapadokya Gezi Notları, Kapadokya Gezisi, Kapadokya Gezi Rotası, Kapadokya Otelleri, Kapadokya Konaklama, Kapadokya Turları, Göreme Gezilecek Yerler, Göreme Gezi Rehberi, Göreme Gezisi, Göreme Gezi Rotası, Göreme Otelleri, Göreme Konaklama, Göreme Turları, Ürgüp Gezilecek Yerler, Ürgüp Gezi Rehberi, Ürgüp Gezi Notları, Ürgüp Gezisi, Ürgüp Gezi Rotası, Ürgüp Otelleri, Ürgüp Konaklama, Ürgüp Turları konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir.
Yıllar önce büyük bir hayranlıkla gezdiğim ve kesinlikle tekrar geleceğim dediğim bölge. Bence büyülenmemek elde değil. Çok güzel anlatmışsın teşekkürler. Yazının devamını heyecanla bekliyorum.
YanıtlaSilTek kelime ile muhteşem olmuş... Kiliselere hayran kalmamak imkansız... En yakın zamanda gitmek canlı canlı oraları gezmek kısmet olur inşallah... Emeğine kalemine üslubuna süper anlatışına sağlık...
YanıtlaSilKapadokya aktiviteleri ile doludolu geçirilecek yerler arasında son zamanlarda balayı olarakta tercih edilmekte paylaşım için teşekkürler
YanıtlaSilKapadokya balayı her mevsim yapılmaktadır
SilMerhaba Kapadokya içerikleriniz için teşekkür ederiz, ellerinize sağlık. Kapadokya bölgesine yolunuz düşerse sizleri MDC Hotel'de misafir etmekten memnuniyet duyarız. Bağlantılardan otelimizi ve turlarımızı inceleyebilirsiniz.
YanıtlaSilKapadokya Balayı
Kapadokya Balayı