Girne'den herkese merhabalar... 4 günlük Kıbrıs maceramızın Girne bölümüne hoş geldiniz. Bugün sizlerle Girne Gezilecek Yerler listemizi sırayla gezeceğiz.
İlk olarak bu güzel şehri biraz tanıyalım. Girne Kıbrıs'ın kuzey sahil şeridinde sahilleri, tarihi yerleri, otelleri ve casinolarıyla ünlü son derece modern ve turistik bir akdeniz şehridir. Hareketli gece hayatı ile Kıbrıs'ın göz bebeğidir.
Girne'de İlk Önce Kendinize Uygun Bir Gezi Programı Yapın
Girne'de gezilecek yerler biraz dağınık olduğu için tamamını yürüyerek gezmeniz maalesef imkansız. Bazı yerlere minibüslerle gidilebiliyor ama her yere değil. Taksiler çok pahalı ve gezilecek yerlere ciddi fiyatlar isteyebilirler. Bu yüzden ilk olarak kendinize bir gezi programı yapmalısınız. Bununla ilgili başlangıçta sizlere ba iki tavsiyem olacak;
1. Araç Kiralayın. Aslında Kıbrıs'ta gezmek için en mantıklı seçenek bu. Fakat bununla ilgili de bazı sorunlar var. Kıbrıs'ta genellikle günlük araç kiralama gibi bir mantık yok. Minimum kiralamalar 3 gün oluyor. 3 gün buralarda iseniz iyi bir seçenek olabilir. Bunun yanı sıra Kıbrıs trafiğinin tersten aktığını ve araçların direksiyonunun sağda olduğunu da hatırlatalım. Kıbrıs'ta araç kullanmak sizin için ilk etapta birazriskli olabilir.
2. Gezeceğiniz güzergah ile ilgili bir acenta ya da transfer şirketi ile görüşüp bir paket fiyat alabilirsiniz. Kıbrıs'ta taksiciler de bu konuda yarımcı oluyorlar. İstediğiniz gezi güzergahını belirleyerek birkaç yerden fiyat alarak bütçenize ve zevkinize göre bir gezi programı oluşturabilirsiniz.
***
Girne gezimize ilk önce yürüyerek gidebileceğimiz yerlerden başlıyoruz. İlk durağımız Girne'nin sembölü haline gelen ve limanın tam yanında tüm ihtişamı ile Akdeniz'i selamlayan Girne Kalesi.
Girne Kalesi
Oldukça köklü bir tarihe sahip olan Girne Kalesi'nin yapılış tarihi günümüze dek gün yüzüne çıkamamıştır. Kale içerisinde yapılan araştırma ve bilimsel çalışmalar ile kalenin Helenistik Roma döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir. 1570 yılında Osmanlı'ya savaşsız teslim edilmiş ve İngiliz sömürgesi yıllarında ise hapishane olarak kullanılmıştır. Türkiye'nin adaya çıkarma yapmasının ardından bölgede hayatın normale dönmesiyle birlikte Girne Kalesi müze olarak hizmete açılarak bölge turizmine kazandırılmıştır.
Kalenin girişi antik liman tarafında bulunan merdivenlerin olduğu kısımdadır. Buradan yukarı çıktığınızda üst kısımdaki gişeden giriş biletinizi alıp kaleyi gezmeye başlayabilirsiniz.
Girne Kalesi Giriş Ücreti : 7 TL
Girne Kalesi Ziyaretçi Gün ve Saatleri : Girne Kalesi Müzesi resmi tatiller hariç hergün 08:00-17:00 (Kış) - 08:00 - 19:00 (Yaz) saatleri arasında ziyaretçilere açıktır.
Kaleye taştan yapılmış bir kemerin üzerinden giriliyor.
Kaleye taştan yapılmış bir kemerin üzerinden giriliyor.
İçeri girdiğinizde ulaştığınız koridorun hemen sol tarafında St.George Kilisesi bulunuyor. İçine girdiğinizde inanılmaz bir mistik ortamla karşılaşıyorsunuz. Burası 12.YY'da Bizans ve Lüzinyan dönemlerinde kaleden bağımsız şekilde kullanılıyormuş. Venedikliler döneminde ise yapılan yeni eklemeler ile kaleye dahil edilmiş.
Girişin sağ kısmında ise Girne Kalesinin Tanıtım Odası bulunuyor. Burada kalenin tarihi ile alakalı bilgiler ve görseller mevcut.
Tanıtım odasını gezdikten sonra kalenin tamamını gezebilmek ve Girne Limanı manzarasını görebilmeniz için burada sol taraftan direk üst kısma çıkmanızı tavsiye ediyorum.
Üst kısımda St.George Kilisesi'nin kubbesini de görüyoruz. Aynı zamanda harika bir liman manzarası var.
Buraya çıktığımda görüyorum ki daha da yukarısı varmış...
Ve yukarısı daha da güzelmiş...
Kaleden Girne Limanı harika görünüyor. Ayrıca Akdeniz'in uçsuz bucaksız sularını doya doya izleme fırsatı bulabiliyorsunuz.
Kalenin burcları ve duvarlarının üzerinden bu harika manzaraları izlemek gerçekten çok keyifli. Fakat biraz da kaleyi gezelim değil mi :)
Üst kısımdan iç kaleye merdivenler ile inebiliyorsunuz. Kalenin iç kısımlarında gezilecek bazı bölümler var. Lüzinyan Kulesi ve Venedik Kulesi içerisinde asker maketleri sergileniyor. İlk kısımda Lüzinyan asker maketleri, diğer kısımda ise bu kalede tarihten günümüze hüküm süren tüm devletlerin bayrakları ve asker maketleri mevcut.
Kalenin en ilgi çekici bölümlerinden biri ise Akdeniz Köyü Mezarı ve Vrysi Arkeolojik Seksiyonu kısımı. Bu bölümde Girne'nin 10 km doğusunda bulunan bir köyde yapılan kazılar sonucu bulunan eserler sergileniyor. Vrysi adı verilen bu köyün tarihi Neolitik dönemin son döneminde (MÖ. 4410-3750) olduğu belirlenmiş fakat kazı çalışmaları halen devam etmekteymiş.
Bu bölümde Vrysı köyünde yaşayanların ev yaşamı düzenleri ve günlük hayatlarına ilişkin bulgular görseller ile anlatılıyor.
Bu bölümdeki bir odada aynı zamanda Tunç çağında Kırnı Köyü'nde bulunan bir mezar da aslına uygun şekilde canlandırılarak sergileniyor.
Girne Kalesi'nin en önemli bölümlerinden biri ise içerisinde bulunan Batık Gemi Müzesi'dir. Bu gemi M.Ö. 300 yıllarında Kıbrıs açıklarında battığı tahmin edilen bir ticari gemidir. Gemi batığında bulunan amforalar, geminin taşıdığı yükler ilk kısımda sergileniyor.
Yukarıdaki salonda ise özel bir camekan platformun orasında batığın kendisi sergileniyor. Batık geminin zarar görmemesi için oda içerisinde özel bir hava sistemi uygulanmış. İçeri girdiğinizde bunu çok net şekilde anlayabiliyorsunuz. Bunun yanısıra da yılda bir defa gemiye özel bir bakım uygulanıyormuş.
Girne Kalesi'nin diğer bölümleri ise sarayın su depolama işlevini yerine getiren Sarnıç ve esirlerin kapatıldığı Zindan bölümleri. Buralarda ışık yetersiz olduğu için fotoğraf çekemedim.
Kaleden çıkarken sol tarafta ise Osmanlı denizcisi Sadık Paşa'nın mezarı bulunuyor.
Böylece Girne Kalesi'ndeki gezimiz de sona eriyor. Girne gezimize antik liman ile devam ediyoruz.
Girne Antik Limanı
Burası Girne'nin en hareketli ve en popüler yeri diyebiliriz. Şehrin en güzel restoranları, cafeleri bu ufacık limanda yer alıyor. Burada kesinlikle bir akşam geçirmenizi tavsiye ediyorum. Üstelik Kıbrıs'ta alkol fiyatlarının ucuzluğunu da düşündüğümüzde burada harika bir rakı balık akşamı kaçınılmaz :)
Limanın biraz ilerisinde Turist informasyon ofisi bulunuyor. Limanın tam karşısında ise uzunca bir dalgakıran limanı ve Girne Kalesi'ni çevreliyor. Bu dalgakıranda yürüyerek harika fotoğraflar çekebilir, limanı ve kaleyi karşıdan görebilirsiniz.
Nasıl beceriyorum bilmiyorum ama gittiğim her yerde bölgenin en ilginç insanlarını buluyorum. Artık denk mi geliyor çekiyo muyum orasını bilemiycem... :)
Girne Limanı'nın biraz ilerisinde şehrin turistik çarşısı bulunuyor. Buradan sevdiklerinize tatil dönüşü hediyelik birşeyler alabileceğiniz dükkanlar bulunuyor. Ayrıca Kıbrıs dönüşü alkol alışverişi yapmak için marketler mevcut. Bu konuda sizlere Ertan Market'i tavsiye edebilirim.
Liman bölgesinde gezilecek çok fazla bir yer var diyemem. Fakat limanın arka tarafında kalan Ağa Cafer Paşa Camii, Girne Halk Sanatları Müzesi ve İkon Müzesi'ni gezebilirsiniz.
Ayrıca şehrin içerisinde Round Tower (Yuvarlak Kule) denilen bir kısım var. Buranın içerisinde de ufak bir hediyelik eşya bölümü oluşturulmuş. Bunun dışında turistik çok fazla bir yer yok.
Şehrin içerisinde bulunan Girne Şehitleri ve Özgürlük Anıtı, Girne Kalesi'nin doğu tarafındaki Girne Deniz Şehitliği de görülmesi ve bulunulması gereken yerlerden.
***
Evet buraya kadar Girne'de şehir içerisinde yürüyerek gezilebilecek yerlerden bahsettik. Yazımızın başında Girne'de gezilecek yerlerin biraz dağınık olduğunu söylemiştim. Şimdi sizlere buralardan bahsedeceğim. Daha rahat anlatmak için harita kullanmakta fayda var... :)
Bellapais Manastırı
Girne civarında gidebileceğiniz yerlerden ilki Bellapais Manastrı. Burası Girne'den yaklaşık 5 km uzaklıkta Beylerbeyi Köyü'nde şehrin tamamını izleyebileceğiniz bir tepede bulunuyor. Girne'den fazla mesafede olmasa da virajlı ve dar yolları olan manastıra mutlaka araçla gitmeniz gerekiyor.
Buraya kendi aracınız yoksa taksi ile gidebilirsiniz. Minibüs ile gitmek maalesef mümkün değil. Taksiciler ile 30 TL cıvarına anlaşabilirsiniz.
MS 12.YY'da Roma döneminde inşa edilen manastır, ortaçağ da yapılan eklemeler ile günümüzdeki haline kavuşmuştur.
Muhteşem bir mimarinin harika manzarayla birleştiği Bellapais Manastırı Girne'nin en çok görülmesi gereken yerlerinin arasında. Bu yüzden buraya sabah ya da gündüz saatlerinde gitmenizi tavsiye ediyorum.
Manastırın Girne Turizm faaliyetlerindeki yeri ve önemi de çok büyük. Burada birçok konser ve çeşitli etkinlikler de düzenliyor. Genelde İngilizlerin yaşadığı Beylerbeyi köyü de turistik bir köy haline gelmiş.
Manastırın etrafında yemek yiyebileceğiniz ve birşeyler içebileceğiniz mekanlar da mevcut. Gitmişken Tarihi Değirmeni de görmenizi tavsiye ediyorum.
St.Hillarion Kalesi
Girne'ye 10 km mesafede olan St.Hillarion Kalesi'ne sadece araçla gitmek mümkündür. Harika bir manzaraya sahip kaleye çıkmak zor ama buna gerçekten değiyor. Dik merdivenleri çıkmayı başardığınızda sizi kalenin zirvesine ulaştığınızı söyleyen bir şovalye karşılar. İşte burada 732 metre yükseklikten Girne'yi izleme keyfini yaşayabilirsiniz.
Kalenin tarihi kaynaklara göre 1191 yılına kadar dayanmaktadır. Bir dönem büyük bir stratejik öneme sahip olsa da zamanla gözden düşen kale Lüzinyanlıların yazlık dinlenme yeri olarak kullanılmaya başlamıştır.
Buffavento Kalesi
Buffavento Kalesi Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'nda 950 metre yükseklikte bulunan kaledir. Doğal bir savunma sistemiyle stratejik bir noktadadır. Kale harika bir Lefkoşa manzarasına sahiptir. Uzun merdivenleri tırmandığınızda baya bir yorulacak, fakat tepeye çıktığınızda gördüğünüz manzara karşısında bütün yorgunluğunuzu unutacaksınız.
Buffavento Kalesi Gine'ye 11, Lefkoşa'ya 13 Km uzaklıktadır.
Yavuz Çıkarma Plajı
Burası 1974 yılında başlayan Kıbrıs Barış Harekatı sırasında Türk askerinin adaya çıktığı ilk noktadır. Adanın tarihinde büyük bir önemi olan bu plaja Yavuz Çıkarma Plajı adı verilmiştir. Burada şehit olan askerlerimizin anısına bir Barış ve Özgürlük Anıtı ve biraz yakınında da Karaoğlanoğlu Şehitliği bulunur.
Girne şehir merkezinin 7 km batısında bulunan bu plaja merkezden Çamlıbel ve Edremit minibüsleri ile ulaşabilirsiniz.
Mavili Köşk
Bu köşk Kıbrıs'ta bulunan en ilginç yapılardan bir tanesidir. İtalyan asıllı rum Paulo Paulides Kıbrıs'ın ünlü bir avukatı olmakla birlikte orta doğunun en büyük silah kaçakçılarından biriymiş. Paulides'in 1957-1974 yılları arasında yaşadığı bu köşk son derece ilginç özellikleriyle biliniyor. En garip özelliklerinden biri ise burayı yakın bir mimar arkadaşına yaptırması ve köşkün yapımını tamamlanmasının ardından kendisini öldürmesidir.
Öncelikle söylemeliyim ki evin içerisinde fotoğraf ve video çekimi yasak. Bu yüzden maalesef detaylı fotoğraf paylaşımı yapamayacağım. Burayı askerler eşliğinde geziyorsunuz ve askerler size köşk içerisinde rehberlik yapıyor.
Evin özelliklerinden sizlere kısaca bahsedeyim. Fakat bu özellikleri yerinde dinlemek insanı çok daha fazla etkilediği için burada sizlere kısa bir fragman şeklinde geçeceğim.. :)
* Köşk dışarıdan nereden bakılırsa bakılsın görünmüyor. Bölgenin en yüksek dağlarından bile görülmesi mümkün değil. Fakat köşkten her yer görülüyor. Tepede olduğu için çok güzel bir konuma ve manzaraya sahip.
* Köşkün her cephesinde savunma amaçlı makineli tüfek mevzileri yapılmış.
* Bahçede yankı yapan bir nokta var. Bu noktanın etrafında ise ufak bir amfi tiyatro bulunuyor. Burayı Paulides sesinin mahkeme salonunda nasıl çıkacağını ölçtürmek için hazırlatmış.
* Köşkün girişinde bir süt banyosu havuzu var. Burayı Paulides kadın misafirlerinin süt banyosu yapmaları için yaptırmış.
* Farklı renklerde odalar var ve her odanın renginde perdeler, mobilyalar kullanılmış. Her bir oda farklı konseptle dizayn edilmiş...
-Örneğin sarı oda çocuk odası. Burası aynı zamanda deprem odası olarak da biliniyor. Odanın özelliği raylı sistemle yapıldığı için depremde sallanmıyor.
-Kırmızı oda da kanlı planlarını gerçekleştirdiği ve kara para işlerinin konuşulduğu odadır.
-Mavi oda ise misafir odası. Mavi odada aynı zamanda bir günah çıkarma bölümü var. Bu bölümün üzerindeki 9 bölümlü ayna ise odanın tamamını gösterme özelliğine sahip. Bunun ndeni ise günah çıkarma sırasında yapılabilecek saldırılara karşı önlem alınması.
-Yeşil oda ise dinlenme odası. Bu odadaki sandalyelerin 2,5 saat sonra sertleşip rahatsız etme özeliği var. Bunun sebebi ise daha az dinlenip daha fazla çalışmaya teşvik edilmesiymiş.
* Yemek odasında da odaların renginde masalar var. Bunun amacı evin düzenini daha kolay sağlayabilmekmiş.
* Köşkün içerisindeki bibloların içerisinde şaraplar bulunuyor. Erkek biblolarından erkekler, kadın biblolarından ise kadınlar içebiliyormuş. Bahçede bulunan aslanlı çeşmeden ise köşke gelen misafirler için şarap akmaktaymış.
* Köşkün elyaflı perdeleri çekildiğinde doğal bir ses yalıtımı sağlıyor. İçeriden hiçbir ses dışarı çıkmıyor, dışarıdan ise hiçbir ses içeri girmiyormuş.
* Paulides aynı zamanda 13 rakamına takıntılı bir insanmış. İki katlı olan köşkte 13 oda bulunuyor ve evdeki merdivenler 13 basamaklıdır. Bahçedeki havuzda 13 tane musluk bulunmakta, köşkün krokisi ise 13 rakamına benzemektedir.
* Köşkün altında tüneller bulunuyor ve bu tüneller 8 ayrı İngiliz evine çıkıyor. Tabiki bu tüneller de kaçış için tasarlanmış.
Paulides 1974 tarihinde Kıbrıs Harekatı'nın başlayacağını öğrendiğinde bu tünellerden kaçıyor. 1974-1986 yılları arasında köşkün bakımı için sürekli olarak Kıbrıs'a para gönderiyor. 1986 yılında köşkteki çalışma masasının ve sandalyelerinin kendisine iadesini isteyince Türk Barış Gücü askerleri bu istekten şüpheleniyor ve köşkteki eşyaları incelemeye alıyor. Köşkün bir çok özellikliği işte bu sırada ortaya çıkıyor.
Paulides İtalya'da çıkan bir mafya toplantısında çıkan çatışmada öldürülüyor.
Bu köşk Kıbrıs'ta bulunan en ilginç yapılardan bir tanesidir. İtalyan asıllı rum Paulo Paulides Kıbrıs'ın ünlü bir avukatı olmakla birlikte orta doğunun en büyük silah kaçakçılarından biriymiş. Paulides'in 1957-1974 yılları arasında yaşadığı bu köşk son derece ilginç özellikleriyle biliniyor. En garip özelliklerinden biri ise burayı yakın bir mimar arkadaşına yaptırması ve köşkün yapımını tamamlanmasının ardından kendisini öldürmesidir.
Öncelikle söylemeliyim ki evin içerisinde fotoğraf ve video çekimi yasak. Bu yüzden maalesef detaylı fotoğraf paylaşımı yapamayacağım. Burayı askerler eşliğinde geziyorsunuz ve askerler size köşk içerisinde rehberlik yapıyor.
Evin özelliklerinden sizlere kısaca bahsedeyim. Fakat bu özellikleri yerinde dinlemek insanı çok daha fazla etkilediği için burada sizlere kısa bir fragman şeklinde geçeceğim.. :)
* Köşk dışarıdan nereden bakılırsa bakılsın görünmüyor. Bölgenin en yüksek dağlarından bile görülmesi mümkün değil. Fakat köşkten her yer görülüyor. Tepede olduğu için çok güzel bir konuma ve manzaraya sahip.
* Köşkün her cephesinde savunma amaçlı makineli tüfek mevzileri yapılmış.
* Bahçede yankı yapan bir nokta var. Bu noktanın etrafında ise ufak bir amfi tiyatro bulunuyor. Burayı Paulides sesinin mahkeme salonunda nasıl çıkacağını ölçtürmek için hazırlatmış.
* Köşkün girişinde bir süt banyosu havuzu var. Burayı Paulides kadın misafirlerinin süt banyosu yapmaları için yaptırmış.
* Farklı renklerde odalar var ve her odanın renginde perdeler, mobilyalar kullanılmış. Her bir oda farklı konseptle dizayn edilmiş...
-Örneğin sarı oda çocuk odası. Burası aynı zamanda deprem odası olarak da biliniyor. Odanın özelliği raylı sistemle yapıldığı için depremde sallanmıyor.
-Kırmızı oda da kanlı planlarını gerçekleştirdiği ve kara para işlerinin konuşulduğu odadır.
-Mavi oda ise misafir odası. Mavi odada aynı zamanda bir günah çıkarma bölümü var. Bu bölümün üzerindeki 9 bölümlü ayna ise odanın tamamını gösterme özelliğine sahip. Bunun ndeni ise günah çıkarma sırasında yapılabilecek saldırılara karşı önlem alınması.
-Yeşil oda ise dinlenme odası. Bu odadaki sandalyelerin 2,5 saat sonra sertleşip rahatsız etme özeliği var. Bunun sebebi ise daha az dinlenip daha fazla çalışmaya teşvik edilmesiymiş.
* Yemek odasında da odaların renginde masalar var. Bunun amacı evin düzenini daha kolay sağlayabilmekmiş.
* Köşkün içerisindeki bibloların içerisinde şaraplar bulunuyor. Erkek biblolarından erkekler, kadın biblolarından ise kadınlar içebiliyormuş. Bahçede bulunan aslanlı çeşmeden ise köşke gelen misafirler için şarap akmaktaymış.
* Köşkün elyaflı perdeleri çekildiğinde doğal bir ses yalıtımı sağlıyor. İçeriden hiçbir ses dışarı çıkmıyor, dışarıdan ise hiçbir ses içeri girmiyormuş.
* Paulides aynı zamanda 13 rakamına takıntılı bir insanmış. İki katlı olan köşkte 13 oda bulunuyor ve evdeki merdivenler 13 basamaklıdır. Bahçedeki havuzda 13 tane musluk bulunmakta, köşkün krokisi ise 13 rakamına benzemektedir.
* Köşkün altında tüneller bulunuyor ve bu tüneller 8 ayrı İngiliz evine çıkıyor. Tabiki bu tüneller de kaçış için tasarlanmış.
Paulides 1974 tarihinde Kıbrıs Harekatı'nın başlayacağını öğrendiğinde bu tünellerden kaçıyor. 1974-1986 yılları arasında köşkün bakımı için sürekli olarak Kıbrıs'a para gönderiyor. 1986 yılında köşkteki çalışma masasının ve sandalyelerinin kendisine iadesini isteyince Türk Barış Gücü askerleri bu istekten şüpheleniyor ve köşkteki eşyaları incelemeye alıyor. Köşkün bir çok özellikliği işte bu sırada ortaya çıkıyor.
Paulides İtalya'da çıkan bir mafya toplantısında çıkan çatışmada öldürülüyor.
Mavi Köşk Girne merkezinden yaklaşık 45 dakika sürüyor. Girne'den Çamlıbel dolmuşları ile buraya ulaşmak mümkün. Ayrıca uygun fiyata buraya taksi ile ulaşmak isterseniz www.kibristaksi.com'dan konuyla alakalı bilgi ve destek alabilirsiniz.
Beşparmak Dağları
Girne gezi yazımızı bu güzel şehrin sırtını yasladığı Kıbrıs'ın kuzey sahili boyunca uzanan Beşparmak Dağarı ile bitirelim. Bu dağları güzel yapan ise şüphesiz üzerinde bulunan dünyanın en büyük bayrağı! Bu ay yıldızlı bayrak adanın çok büyük bir bölümünden görülebiliyor.
Gece ışıklandırması ile de hem Türk bayrağı hemde Kuzey Kıbrıs bayrağı olarak muhteşem bir görsel güzellik oluşturuyor. Bayrağımızın yanında ise "Ne Mutlu Türküm Diyene!" yazıyor.
İşte bu güzel bayrağı selamlayan Türk Yıldızları'nın harika kombinasyonu...
Gece ışıklandırması ile de hem Türk bayrağı hemde Kuzey Kıbrıs bayrağı olarak muhteşem bir görsel güzellik oluşturuyor. Bayrağımızın yanında ise "Ne Mutlu Türküm Diyene!" yazıyor.
İşte bu güzel bayrağı selamlayan Türk Yıldızları'nın harika kombinasyonu...
***
Bugün sizlerle Kıbrıs'ın en gözde şehirlerinden birinde güzel bir gezinti yaptık. Bu yazı Girne'de yapacağınız gezilerinize umarım iyi bir rehber olacaktır. Kıbrıs seyahatimin devamındaki Lefkoşa gezi yazıma alt kısımdan ulaşabilirsiniz.
Girne'den Sevgilerle...
Caner ÇELİK
23.12.2017
Fotoğraflar : Caner ÇELİK.
Diğer Kıbrıs Gezi Yazılarım
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazı hakkındaki fikir ve görüşlerinizi yazının altına yorum yaparak paylaşırsanız çok sevinirim. Ayrıca bölgeye gezi planı yapacaklar sorularını paylaşabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan zevk duyarım.
Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.
Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.
Bu yazıda Girne Gezilecek Yerler, Girne Görülecek Yerler, Girne Gezi Rehberi, Girne Şehir Rehberi, Girne Rehberi, Girne Gezisi, Girne Gezi Notları, Girne Hakkında Bilgiler, Girne Tarihi Yerler, Girne'de Ulaşım, Girne Gece Hayatı konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir.
muhteşem bir anlatımla şahane bir yazı olmuş caner bey... en çok bayıldığım Girne kalesinden izlemiş olduğunuz manzara... Bellapais manastırındaki harika detaylı yapının bugune kadar taşınmış olması ve de mavi köşk... kapanış da ki fotoğraf da süper bir detay olmuş... emeğinize ve kalemize sağlık :)
YanıtlaSil