Yavru Vatan Kıbrıs Gezisi 1 : Lefkoşa Gezi Notları

Lefkosa-Gezikecek-Yerler

Lefkoşa'dan herkese merhabalar... 4 günlük Kıbrıs maceramızın Lefkoşa bölümüne hoş geldiniz. Bugün sizlerle Lefkoşa Gezilecek Yerler listemizi sırayla gezeceğiz. Lefkoşa, tamamı yürüyerek gezilebilecek çok sakin bir şehir. Bu gezi için yaklaşık olarak 5 saat ayırmanız yeterli. 

Lefkosa-Tabelaİlk olarak bu güzel şehri biraz tanıyalım. Öncelikle şehrin isminin söylenişi ile ilgili genel bir problem var. Birçok kişi şehrin ismini "Lefkoşe" olarak söylüyor. Hayır efendim bu şehrin adı Lefkoşaaaa... :) Yazının hemen başında bu konuda bir kere anlaşalım ki sonra sıkıntı olmasın.. :)

Lefkoşa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkentidir. Lefkoşa'nın en büyük özelliği dünyada ortadan sınır ile ayrılmış tek şehir olmasıdır. 

Not : 13 Ağustos 1961 yılında Almanya'nın Berlin şehrinin ortasına yapılan "Berlin Duvarı" ile Doğu Almanya ve Batı Almanya şeklinde ayrılmıştı. Berlin Duvarı'nın 9 Kasım 1989 yılında yıkılmasıyla birlikte Lefkoşa dünyada ortasından sınır geçen tek şehir olarak kaldı. 

1974 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Lefkoşa şehri ortadan ikiye bölünerek sınırla ayrılmıştır. Sınırın kuzey tarafı Türk kesimi, güney tarafı ise Rum kesimi olarak bölünmüştür.

Kıbrıs adasının tamamı tüm dünyada Kıbrıs Cumhuriyeti olarak bilinirken, dünyada sadece Türkiye kuzey kesimini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak tanımaktadır.

(Rum kesimi Türkiye tarafından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi olarak tanınmaktadır)

Not : Kıbrıs hakkında detaylı bilgiye Akdeniz'de Bir Yavru Vatan "Kıbrıs" yazımdan ulaşabilirsiniz.


Lefkoşa gezimize ilk olarak rota itibariyle şehrin biraz dışında kalan Barbarlık Müzesi ile başlıyoruz. Aslında burası çok keyifli bir müze olmasa da her Türk'ün gezmesi, görmesi ve bu topraklarda yaşatılan acıları hissedebilmesi adına önemli bir yer.

Barbarlık Müzesi

21 Aralık 1963 günü Rumların Türklere karşı adanın her tarafında başlattıkları saldırılarda çok sayıda masum insan katledilmiştir. Bu katliamlardan en dehşet verici olanı 24 Aralık gecesi Kumsal Mahallesi'nde bulunan bu evde gerçekleştirilmiştir. 

Barbarlik-Muzesi

Burada Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayı doktoru Binbaşı Dr.Nihat İlhan'ın ailesi yaşıyormuş. O gece Dr.Nihat İlhan görevde olduğundan evde bulunan eşi Mürüvvet İlhan, çocukları Murat, Kutsi, Hakan ve evde bulunan mahalle sakinlerinden Hasan Yusuf Gudum, Feride Gudum, Moralı Ayşe Cankan, Işıl Cankan ve Növber İbrahimoğlu kurşun yağmuruna tutulan bu evde vahşice şehit edilmişler. 

Bu müzeyi gezerken duvarlardaki kurşun izlerine şahit olabilirsiniz. Evin odalarında aile hakkında bilgiler, bu olaylarla ilgili yazılı basında çıkan haberler ve rumların Türklere karşı uyguladığı tüm caniliklerin fotoğrafları sergileniyor. 

Barbarlik-Muzesi-Lefkosa-Nerede

Şüphesiz ki evin en iç burkan kısımları tuvalet ve banyo odaları. Burada Mürüvvet hanım ve çocuklarının katledilmiş ve o vahşetin izlerini görmek hala mümkün. 

Barbarlik-Muzesi-Tuvalet-Banyo

Müzenin yine en acı bölümlerinden biri ise evin salonunda sergilenen aileye ait kıyafetler. Kıyafetlerin üzerindeki kan lekelerini görmek gerçekten çok üzücü.

Barbarlik-Muzesi-Kiyafetler

Bu müzede 15 dakikadan fazla kalmak insanın sinirlerini gerçekten bozuyor. Soydaşlarımıza yapılan bu zulümlere şahit olmak, bu duyguları yerinde yaşamak çok farklı gerçekten. Müzeden ayrılırken evin bahçesinde burada şehit edilen soydaşlarımız için yaptırılan anıtı görüyoruz. Ruhları şad olsun.

Barbarlik-Muzesi-Kumsal-Baskini-Aniti

Artık biraz modumuzu da değiştirmemiz gerekiyor. Barbarlık Müzesi'nden ayrılıyoruz ve Dereboyu Caddesi boyunca yürümeye başlıyoruz. Bu cadde Lefkoşa şehrinin bir başka yüzü. Şehirdeki tüm eğlence mekanları, cafe, restoran ve alışveriş merkezi bu cadde üzerinde yer alıyor. Fakat biz bugün tarihi ve turistik bir gezi yapacağız.

Lefkoşa gezimize Lefkoşa Surları ve Girne Kapısı ile devam ediyoruz. 

Lefkoşa Surları

Lefkoşa (Nicosia) olarak bilinen bölgede 4.500 yıldır kesintisiz bir yaşam olduğu biliniyor. Şehrin en önemli özelliği ise dairesel planla şehri çevreleyen Lefkoşa Surları (Vedenik Surları).

Nicosia-Old-City-Map

Bu surlar 1567 yılında Venedikliler tarafından yapılmıştır. Lüzinyan Surlarının yerine kendilerini Osmanlı'dan savunabilmek için bu surları inşa etmişler. Surlar 11 adet burç ile desteklenmiş ve 3 adet şehir kapısı bulunmaktadır. Batıda Baf Kapısı, doğuda Magosa Kapısı (Porta Julia), kuzeyde ise Girne Kapısı bulunuyor.

Gunumuzde-Lefkosa-Fotografi-Harita

Sınır Hattı dairesel şehir merkezinin tam ortasından geçerek şehri tam ortadan bölüyor. Baf ve Magosa kapıları bugünkü sınırlar dahilinde Rum tarafında, Girne Kapısı ise Türk tarafında bulunuyor.

Lefkosa-Surlari-Nicosia

Lefkoşa surlarının kenarından yürüyerek Girne Kapısı ile Lefkoşa sur içi gezimize başlıyoruz.

Girne Kapısı 

Şehrin en önemli tarihi kısımlarından biridir Girne Kapısı. Osmanlılar tarafından 1821'de bu kapının üstüne kubbeli bir oda eklenmiştir. Buraya bir bekçi yerleştirilir ve bu bekçi şehre giriş çıkışları kontrol edermiş. Rivayete göre buranın son bekçisi 1941 yılında hayata gözlerini yumduğunda 125 yaşındaymış.

Burası günümüzde Turist Danışma Merkezi olarak hizmet veriyor. Buradan alacağınız bir turistik şehir haritası işinizi kolaylaştırabilir.

Girne-Kapisi

Girne Kapısının hemen önünde ise ulu önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'ün bir heykeli bulunuyor. Heykelin üzerinde ise şanlı bayraklarımız dalgalanıyor.

Girne-Kapisi-Ataturk-Heykeli
Girne-Kapisi-Nerede-Ataturk-Heykel-Lefkosa

Milli Mücadele Müzesi

Girne kapısından içeri doğru ilerlediğimizde solumuzda kalan caddenin üzerinde Milli Mücadele Müzesi bulunuyor. Bu müzede Kıbrıs'ın Türk hakimiyetine geçişinden günümüze kadar yaşanan tüm olaylar, direnişler, savaşlar ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluş yılları anlatılıyor.

Milli-Mucadele-Muzesi-Lefkosa

Müzede silahlar, haberleşme araçları ve savaş sırasında çekilmiş fotoğraflar sergileniyor. Bu müzeden etkilenmemek mümkün değil.

Milli-Mucadele-Muzesi-Lefkosa
Milli-Mucadele-Muzesi-Lefkosa

Milli Mücadele Müzesi Lefkoşa gezi listenizde kesinlikle olması gereken bir yer. Burada Kıbrıs'ın yakın tarihini birebir yaşıyor ve kendinizi bu tarihin akışına kaptırıyorsunuz.

Milli-Mucadele-Muzesi-Lefkosa-Kibris-harekati
Milli-Mucadele-Muzesi-Lefkosa-Sehitlerimiz
Milli-Mucadele-Muzesi-Lefkosa

Milli Mücadele Müzesi Giriş Ücreti : Milli Mücadele Müzesi girişi ücretsizdir.
Milli Mücadele Müzesi Ziyaretçi Gün ve Saatleri : Milli Mücadele Müzesi pazartesi günleri hariç haftanın her günü 09:00-16:00 saatleri arasında ziyarete açıktır (2017).

Milli Mücadele Müzesi gezimizin ardından Girne Kapısı'nın olduğu tarafa geri dönüyoruz. Orada Kıbrıs Türklerinin halk kahramanı Dr.Fazıl Küçük'ün bir heykeli bulunuyor.

Dr-Fazil-Kucuk-Heykeli

Dr.Fazık KÜÇÜK Kimdir?

Dr. Fazık KÜÇÜK Lefkoşa'da dünyaya gelen ve tıp eğitimi için İsviçre'ye giderek Kıbrıs'a doktor olarak dönen Kıbrıs tarihinin önemli şahsiyetlerinden biridir. Doktorluk yaptığı dönemlerde Cuma günleri yoksul vatandaşları ücretsiz muayene eder, adanın her köşesini gezerek çaresiz insanlara yardımcı olurmuş. Direniş döneminin öncüsü ve direniş mücadelesinde ilk bayrak çeken kişi olarak öne çıkmıştır.

Ayrıca bir matbaa kurarak "Halkın Sesi" gazetesini çıkarmıştır. 1959 yılında Rumlar ve Türkler arasında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti döneminde Türklerin önderi ve ilk Cumhurbaşkanı Muavini (yardımcısı) olmuştur (Yazılı anlaşma gereği dönemin Cumhurbaşkanı rum olacaktı).

Kuzey Kıbrıs Tük Cumhuriyeti kurulduğunda liderliği kendi isteği ile Rauf Denktaş'a bırakmış ve bu tarih itibariyle Halkın Sesi gazetesinde çalışmalarına devam etmiştir. 

Dr. Fazıl Küçük Müzesi

Girne Caddesi'nde ilerlediğimizde sol tarafta Dr.Fazık Küçük Müzesi bulunuyor. Burası bu büyük kahramanın o dönem yaşadığı evdir.

Dr-Fazil-Kucuk-Muzesi-Lefkosa

Evin alt katında Fazıl beyin muayenehanesi, kütüphanesi ve çalışma odası bulunuyor. Bir de çok güzel bir kış bahçesi gibi bir kısım var. Buraya iç avlu ve su deposu deniyor.

Üs katta ise yatak odaları, misafir odaları ve yemek odası bulunuyor. Dr. Fazıl Küçük'ün adanın her köşesinde yaptığı sağlık ve direniş çalışmaları da anlatılıyor.

Dr. Fazıl Küçük Müzesi

Bu güzel insanın evini ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Ayrıca müze içerisinde bulunan çalışanlar da son derece ilgili ve kibar. Geziniz sırasında buraya uğramanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.

Samanbahçe Evleri

Girne Caddesi boyunca ilerlemeye devam ederken sağ tarafta Şaban Paşa Sokağı bulunuyor. Bu sokakta 1900'lü yılların başında Osmanlı eseri olarak Kıbrıs'ta gerçekleştirilen ilk konut projesi bulunuyor. Burada bulunan 72 adet Osmanlı evi hala ilk günkü özelliklerini koruyor ve içlerinde yaşayan insanlar var.

Samanbahce-Evleri-Lefkosa

Bu şirin evlere Samanbahçe Evleri deniyor. Birbirinin birebir aynısı olan tek tip ve sıra sıra sokaklarıyla dikkat çeken Samanbahçe Evleri'nin tam ortasında ufak avlu bulunuyor. Bu avluda burada yaşayan insanların ihtiyaç duydukları suyu karşılamak amacıyla yapılan ufak bir çeşme mevcut. 

Ben gittiğimde ise bu mahallede yaşayan insanların çeşme başındaki doğal hallerine şahit oldum. Bunu da fotoğraflayarak sizlerle paylaşmak istedim...

Samanbahce-Evleri-Cesme-Avlusu-Lefkosa

Atatürk Meydanı & Venedik Sütunu

Lefkoşa şehir gezimize caddesinin biraz ilerisindeki Atatürk Meydanı ile devam ediyoruz. Bu meydana 1942 yılında Türk - Rum ortak belediye meclisi tarafından alınan kararla Atatürk Meydanı adı verilmiştir.

Bu meydanın tam ortasında bir sütun bulunuyor. Bu sütun Venedikliler tarafından Salamis Harabelerinde bulunan bir mabetten getirilerek 1550 yılında bu meydana dikilmiştir. Üzerinde Venediklilere ait olduğu bilinen simgeler bulunur. Bu yüzden bu sütuna Venedik Sütunu deniliyor. 

Ataturk-Meydani-Venedik-Sutunu

Meydanın tam karşısında günümüzde Lefkoşa Adliyesi binası bulunuyor. Bu binanın yerinde eskiden Kıbrıs'ı üç asır yöneten Lüzinyanların Kraliyet Sarayı varmış. Bu yüzden halk arasında buraya Sarayönü Meydanı'da deniliyor. 

Lefkosa-Adliyesi-Eski-Saray

Sarayönü Camii

Adliyenin tam karşısında tarihi diyebileceğimiz bir cami var. 1903 yılında Osmanlı döneminde yapılan bu cami modern tasarımı ile dikkat çekiyor. İsmini ise saraydan alıyor. 

Saray-Onu-Camii-Lefkosa

Atatürk meydanından sol tarafa doğru kıvrılarak Bedesten (Aya Nikola Kilisesi), Selimiye Camii (St.Sophia Katedrali), Saçaklı Ev Müzesi, Orta çağ Taş Eserleri Müzesi ve Büyük Han eserlerinin olduğu bölgeye geliyoruz. Bu eserlerin tamamı birbirine çok yakın. 

Bedesten (Aya Nikola Kilisesi)

Şehrin en önemli tarihi eserlerinden biridir. 12.Yüzyılda St.Nicholas adına bir Bizans Kilisesi olarak yaptırılmıştır. Lüzinyanar ve Venedikliler tarafından bazı eklemeler yapılarak genişletilmiştir. Şehir Osmanlı yönetimine geçmesinin ardından burası genelde tekstil ürünlerinin satıldığı bir kapalı çarşı  (bedesten) ve depo olarak kullanılmıştır. 

Bedesten-Lefkosa-Aya-Nikola-Kilisesi

Günümüzde ise görkemli yapısıyla özel organizasyonlar ve etkinlikler için hizmet veriyor. Ben gittiğimde kapısı kapalıydı ve maalesef içeri giremedim. 

Selimiye Camii (St.Sophia Katedrali)

Bedesten'in hemen yanında bulunan Selimiye Camii Kıbrıs'ın en görkemli ibadethanesidir. Burası Bizans döneminde Haghia Sophia (Aya Sofya) adına yapılan bir kiliseymiş. Daha sonra Lüzinyanlılar döneminde 1208-1326 yılları arasında burası bir katedrale çevrilmiştir. Hatta Lüzinyanlılar Kıbrıs kraliyet tacını burada yapılan törenle giyerlermiş. 

Bu görkemli yapı 1373 yılında Cenevizliler, 1426 yılında ise Memlukler tarafından yağmalanmıştır. Sonrasında 1491 yılında meydana gelen deprem ile de doğu bölümü yıkılarak büyük hasar görmüştür. Venedikliler tarafından tamamı onarılmıştır.

1570 yılında Kıbrıs Osmanlılar tarafından fethedildiğinde bu görkemli yapıya iki minare eklenerek camiye çevrilmiş ve bugünkü halini almıştır. İsmine de Kıbrıs'ı fetheden padişah II.Selim'in adı verilmiştir. 

Selimiye-Camii-Lefkosa

Yapının görkemli anıtsal kapısı ve oyma işçiliği ile kendine hayran bırakan büyük pencereleri görülmeye değer.

Selimiye Camii'nde çekebileceğiniz en güzel fotoğraf ise şüphesiz ki aşağıdaki fotoğraftır. İki minare arasında gökyüzünde dalgalanan bayraklarımız harika görünüyor. 

Selimiye-Camii-Lefkosa

Şimdi biraz gezimize ara verme vaktidir. Çünkü Selimiye Camii'nin hemen yanında Tatlıcı Şüvaip Usta ile tanışıyoruz. Şüvaip ustamız bize Kıbrıs tatlıları hakkında bilgi verirken bizde sırayla bu tatlıları keşfediyoruz. Böylelikle yürüyerek kaybettiğimiz enerjileri de geri topluyoruz :)

Tatlici-Suvaip-Usta-Lefkosa-Kibris

Kıbrıs'ın meşhur tatlıları kıbrıs bombası, sütlü börek, göbek ay tatlısı, kıbrıs baklavası ve içi dolu tatlıları harika görünüyor. Şüvaip abimizin ellerine sağlık...

Tatlılarımızı yedikten sonra gezimize daha bir enerjik şekilde devam ediyoruz. Artık sınırın sıfır noktasına geldik. Burada Türk ve Rum kesimine birbirine çok yakın. 

Lefkosa-Turk-Rum-Siniri

Sınırın neredeyse tamamı tel örgüleriyle çevrili. Sadece sınır kapılarının olduğu bölümlerden geçiş yapabiliyorsunuz. Bazı kısımlarda ise arada Yeşil Hat denilen tampon bir bölge bulunuyor. Buranın kontrolü ise Birleşmiş Milletler'e ait. Buraları da birazdan gezeceğiz. 

Bu bölgede görmek isteyebileceğiniz iki yer daha var. Bunlar Saçaklı Ev ve Orta Çağ Taş Eserleri Müzesi

Saçaklı Ev Müzesi

Saçaklı Ev, Kütüphane Sokak'ta bulunuyor. Burası Lefkoşa'da Osmanlı mimarisini yaşatan en ünlü köşklerden biri. Adını yola doğru çıkma yapan odasının geniş saçaklarından alıyor. İlgi duyuyorsanız burayı 09:00-16:00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Cumartesi ve Pazar günleri müzenin kapalı olduğunu hatırlatalım. 

Sacakli-Ev-Muzesi

Ortaçağ Taş Eserleri Müzesi

Orta Çağ Taş Eserleri Müzesi Saçaklı Ev'in 50 metre ilerisinde Zühtüzade Sokak'ta yer alıyor. Bu müzede orta çağdan günümüze kadar bir çok taş eserler sergileniyor. 

Tas-Eserler-Muzesi-Lefkosa

Ziyaret gün ve saatleri : Pazartesi, Salı, Çarşamba, Cuma 08.00-15:30 saatleri arasında, Perşembe günü 08:00-17:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Müze Cumartesi ve Pazar günleri kapalıdır

Giriş ücretleri : Yabancı ın en ünlü tarihi noktalarından biri olan Büyük Han

Büyük Han (Bandabulya)

Burası Lefkoşa çarşısı içerisinde Osmanlı'nın en önemli eserlerinden biridir. Kıbrıs'ın ilk Osmanlı valisi Muzaffer Paşa tarafından 1572-1579 yılları arasında yaptırılmıştır. Yapının ilk ismi "Alaiyeler Hanı" yani "Alanyalılar Hanı" olarak biliniyormuş. Alanyalı tüccarlar buraya gelip konaklıyorlar ve mallarını satıyorlarmış. 

Buyuk-Han-Lefkosa

Büyük Han Anadolu'da yapılan bazı hanlarla benzerlik gösteriyor. Örneğin ben Bursa'daki Koza Han'a çok benzettim burayı. Burası da iki katlı ve ortasında bir şadırvan var. Şadırvan'ın üstünde ise bir mescit bulunuyor. 

Buyuk-Han-Lefkosa

Büyük Han'ın içerisinde 68 oda ve 10 dükkan bulunuyor. Genelde hediyelik eşya ve takı dükkanları var. Avluda ise cafe ve bir restoran mevcut. Karşılıklı iki yönden iki adet ana giriş kapısından hana girilebiliyor. 

Buyuk-Han-Lefkosa
Buyuk-Han-Kapisi-Lefkosa

1963 yılında yaşanan Kıbrıs olaylarında yeşil hat yakınlarındaki Kıbrıs Türkleri buraya getirilerek iskan ettirilmişlerdir. 2001 yılında ise burası restore edilerek turizme kazandırılmıştır. 

Lefkoşa Çarşı ve Lokmacı Sınır Kapısı

Büyük Han'dan 2 dk yürüme mesafeyle çarşıya doğru geliyoruz. Lefkoşa çarşısında cafeler, ufak restoranlar ve dükkanlar bulunuyor. Ama çok da gözde büyütülecek kadar büyük bir çarşı değil. İstanbul'u bilenler burası minyatür bir Eminönü diyebiliriz.

Çarşıdaki fiyatlar gayet makul diyebilirim. Ben bir yere oturmadım fakat geçerken fiyatları şöyle bir süzdüm ve çok gözüme batan bir fiyat görmedim.

Lefkoşa çarşısının en önemli özelliği ise şehrin çarşının tam ortasından ikiye bölünüyor olması. Burası çarşının içindeki Lokmacı Sınır Kapısı. Buradan yaya olarak Türk kesiminden Rum kesimine, Rum kesiminden ise Türk kesimine geçilebiliyor. 

Lokmaci-Sinir-Kapisi-Lefkosa

Buradan Rum kesiminde yaşayanlar Türk kesimine rahatlıkla geçebiliyorlar. K.K.T.C. vatandaşları da aynı şekilde Rum kesimine geçebiliyorlar. Sadece kapıdaki görevliye kayıt bırakmak yeterli oluyor. Ayrıca turistik amaçla gelen Avrupa Birliği vatandaşı turistler de  bu kapıdan rahatlıkla iki tarafa da geçebiliyor. 

Buradan sadece geçemeyenler Türkiye Cumhuriyeti ve AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları. Biz buradan maalesef hiçbir şekilde geçemiyoruz. Hatta buraya girebilmemiz için vizemizi alıp herhangi bir ülkeden buraya hava yolu ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne girebiliyoruz. Kuzey Kıbrıs'ın Ercan Havalimanı rumlar tarafından yasa dışı ilan edildiğinden buraya iniş yapan kişiler güney kesimine kabul edilmiyor. 

İlginç bir bilgi daha; rum kısmına girdikten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafına da geçmemiz mümkün değil. Çünkü K.K.T.C'de rum kesimindeki havalimanını yasa dışı olarak kabul ediyor.

Kıbrıs'ta yaşayanlar için bu durum artık çok normal bir hayat haline gelmiş. Okulu, işi diğer tarafta olanlar ve günde birkaç defa buradan geçenler çoğunlukta...

***

Çarşının ardından biraz da Türk - Rum sınır hattını gezelim diyoruz ve çarşıdan batı yönüne doğru Baf Caddesi üzerinden ilerliyoruz. "Baf Caddesi" dediğime bakmayın alın size Baf Caddesi... :)

Baf-Caddesi-Lefkosa

Bu görüntü beni gerçekten çok şaşırttı. Tamam Lefkoşa çarşısı beklediğim kadar temiz ve bakımlı değildi ama yine de "turistik" denilebilecek bir yerdi. Bu turistik kısmın sadece 100 metre uzağında ve sınır hattında kaynakçıların ve eskicilerin olduğu bir sokak görünce gerçekten büyük hayal kırıklığına uğradım. 

Sınır hattına en yakın sokakta ilerlemeye devam ettiğimde şaşkınlığım giderek artmaya devam ediyordu. Bu bakımsızlığın nedenini gerçekten çok merak ediyorum. 

Baf-Caddesi-Terkedilmis-Bina
Baf-Caddesi-Sinir-Bolgesi
Baf-Caddesi-Lefkosa-Sinir-Bolgesi

Biraz daha sınır hattında yürüdüğümüzde Arabahmet Mahallesi'ne varıyoruz ve neyse ki fikirlerimiz burada biraz değişiyor. 

Arabahmet-Mahallesi-Lefkosa

Arapahmet Mahallesi

Arabahmet Mahallesi Lefkoşa'nın mimari açıdan korunan bir bölgesiymiş. Burada birçok Osmanlı evi restore edilerek bir kültür mirası olarak korunuyor. Ayrıca bu mahallede bulunan Arabahmet Camii'de görülmeye değer bir Osmanlı eseri. 

Yıkık dökük evlerden sonra açıkçası böyle bir bölgeyi görmek yüreğime biraz su serpiyor. 

Arabahmet Mahallesi'nde sınır hattında gezmeye devam ederken bazı ilginç durumlara da rastlıyoruz. Mesela bu evin giriş kapısı Türk tarafında, balkonu ise Rum tarafında bulunuyor :)

ilginc-bir-ev

Dar bir sokakta ise ortadan ikiye ayrılmış ve öylece sokağın ortasında duran yarım bir araba var. Bunun amacını ise hala anlamış değilim... :)

ilginc-bir-araba-lefkosa

Bu sevimli sokakların ardından Lefkoşa'nın en ilginç yerlerinden biri olan Sınır Parkı'na (Yiğitler Burcu Parkı) ulaşıyoruz. Burada Türk ve Rum kesimlerinin iç içe geçmiş yaşantısını sadece bir tel örgünün ayırmış olmasını izleyebiliyorsunuz. Hemen aşağısı rum kesimi... 

Sinir-Parki-Lefkosa

Ve buraya kadar gelip Rum kesimine giremiyor olsak da parmağımı yasa dışı yöntemlerle Rum kesimine geçiriyorum. Sakın kimseye söylemeyin :)

Sinir-Parki-Lefkosa

Sınır Parkı'nın biraz ilerisinde Türk ve Rum kesiminin arasında kalan Yeşil Hat bölgesi biraz daha genişliyor. İsterseniz biraz da bu Yeşil Hat kısmıyla ilgili bilgiler verelim... 

Yeşil Hat 

Yesil-Hat-Lefkosa
Yesil-Hat-Kibris-Lefkosa

Yeşil Hat, Kıbrıs adasını ortadan ikiye bölen ve "Birleşmiş Milletler Gücü" tarafından kontrol edilen tarafsız bir bölgedir. Bu hat Lefkoşa şehrinin tam ortasından geçmektedir. Şehrin tam merkez kısımlarında bulunmasa da dış bölgelerde daha geniş şekilde oluşturulmuştur. 

26 Aralık 1963 tarihinde Lefkoşa şehrinde Türk ve Rum kesimlerinin sınırları o dönem ki Birleşmiş Milletler komutanı olan General Peteryan tarafından tarafından çizilir. Harita üzerinden sınırları çizerken yeşil kalem kullanıldığı için bu bölgeye de Yeşil Hat adı verilmiştir. 

O günden beri Yeşil Hat bu isimle anılıyor. Yeşil Hat üzerinde toplamda 7 adet sınır kapısı mevcut. Bunların 3 tanesi Lefkoşa şehrindedir. Lefkoşa'da sınırdan yaya geçişleri "Lokmacı" ve "Ledra Palas" sınır kapılarından, araç geçişleri ise "Metehan" sınır kapısından yapılıyor.

Yesil-Hat-Lefkosa-Kibris

Artık Lefkoşa gezimizin sonlarına gelmek üzereyiz. Yeşil Hat kenarında Zehra Sokak üzerinde yürüyüşümüze devam ederken buradaki ufak cafeler ve güzel evlerden bahsetmemek de olmaz. Az önceki görüntülerden sonra buraları görmek açıkçası çok hoşuma gidiyor :)

Dilerseniz bu şirin cafeciklerde bir çay molası verebilirsiniz. Bazılarında ise ev sahibi kapının önüne 3-4 masa atmış ve çay servisi yapıyor. İlginç...

Zehra-Sokak-Evler-Lefkosa
Lefkosa-Cafeler

Bugün bize göre çok sıra dışı bir şehir olan Lefkoşa'da bir yürüyüş yaptık. Tarihi mekanları ve sınır hattını gezerek Lefkoşa'yı gezmek isteyenler için tavsiye edeceğim bir Lefkoşa Gezi Rotasını sizlerle paylaştım. 

Yazılarımda gezdiğim rotaları Wikiloc sayesinde burada yayımlıyorum. Dilerseniz siz de bu rotayı aşağıda detaylı olarak inceleyebilirsiniz.

Lefkoşa Gezisi Yürüyüş Rotamız (6 Km)


Powered by Wikiloc

Bugünlük gezimizi Lefkoşa surlarının tepesinde Rum kesiminin hemen karşısında değerli dostum Onur Vurur ile birlikte oturduğumuz bankta noktalıyoruz. 

Lefkosa-Hatirasi-Onur-Vurur-Caner-Celik

Lefkoşa Gezi Notları

Lefkoşa gezimizi bitirirken bu şehir hakkındaki bazı notları ve önemli bilgileri de unutmadan burada paylaşayım...

* Şehirde trafik tersten akıyor. Trafikte direksiyonu sağ tarafta bulunan araçlar kullanılıyor. Bu yüzden Kıbrıs'ta araç kullanmak bizim için biraz sıkıntılı olabilir. Hatta yaya şekilde gezerken bile trafik sistemine alışmadığınız için ezilme tehlikesi yaşayabilirsiniz dikkat edin :) Neyse ki bizim bu durumumuza Kıbrıslılar çok alışıklar. Genelde bizim tavırlarımızdan şehrin yabancısı olduğumuzu anlayıp yol veriyorlar.

* Ülkenin tamamında Türk parası kullanılıyor. Çarşıda, pazarda, otellerde ve kumarhanelerde Türk paralarınızı rahatlıkla kullanabilirsiniz.

* Şehir geziniz için yapılabilecek en önemli uyarılardan biri ise bazı müzeler erken kapanıyor. Bu yüzden gezinize sabahtan başlamanızı tavsiye ediyorum. 

* Kıbrıs halkı umursamazlık ve çok rahatlık arasında bir hayat yaşıyor. Aşırı güvenli bir ülkede yaşamanın verdiği bir huy olsa gerek. Türkiye'ye göre inanılmaz sakin bir yaşantı var. 

* Kıbrıs'ta cep telefonunuzun çekmesi için hattınızın yurt dışında kullanım için açık olması gerekmektedir. Konuşma, mesajlaşma ve internet kullanımıyla ilgili operatörünüzden ücretlendirme ile ilgili bilgi almanızı tavsiye ederim.


Lefkoşa'da Ulaşım 

Lefkoşa'da ve civarındaki şehirlere ulaşım için "Kombos" denilen ulaşım araçları (minibüsler) ile yapılıyor. Şehirde taksi ulaşımı çok pahalı. Taksilerin çoğu mercedes marka ve ya çok lüks ya da döküntü mercedesler ortası yok.

Lefkoşa - Ercan Havalimanı arası ulaşım KIBHAS otobüsleri ile yapılıyor.
Lefkoşa - Girne arası ulaşım 6 TL (Gidiş-Dönüş 10 TL)
Lefkoşa - Gazimağusa arası ulaşım 20 TL

Lefkoşa Gece Hayatı 


Lefkoşa'ya bir turnuva vesilesiyle gittiğim için gece dışarı çıkmaya pek fırsatım olmadı. Fakat bir gece Borsa Pub isimli bir canlı müzik mekanına giderek iyi vakit geçirdik. Kesinlikle tavsiye ederim.

Ayrıca Kıbrıs denilince akla tabiki kumar turizmi ve casinolar geliyor. Casinolardan pek zevk almasam da bu işletmeler Kıbrıs'ın turizm geliri açısından çok önemli. En azından casino ortamını görmek için gidilebilir. Para kazanma hırsına kapılmadan sadece oyun oynayıp zevk almak için gitmenizi tavsiye edebilirim. 


Lefkosa-Casino-Gezenti-Caner

Lefkoşa'dan Sevgilerle...

Caner ÇELİK
21.12.2017


Fotoğraflar : Caner ÇELİK, Onur VURUR, Bülent GÜNER.


Diğer Kıbrıs Gezi Yazılarım
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yazı hakkındaki fikir ve görüşlerinizi yazının altına yorum yaparak paylaşırsanız çok sevinirim. Ayrıca bölgeye gezi planı yapacaklar sorularını paylaşabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan zevk duyarım.

Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.

Bu yazıda  Lefkoşa Gezilecek Yerler, Lefkoşa Görülecek Yerler, Lefkoşa Gezi Rehberi, Lefkoşa Şehir Rehberi, Lefkoşa Rehberi, Lefkoşa Gezisi, Lefkoşa Gezi Notları, Lefkoşa Hakkında Bilgiler, Lefkoşa Tarihi Yerler, Lefkoşa'da Ulaşım, Lefkoşa Gece Hayatı  konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir.

Sosyal Medya Takip
   
Bu Yazıyı Paylaş:  Facebook Twitter Google+

6 yorum:

  1. Muhteşem bir gezi olmuş...özellikle eski yapı evlerin hala kullanılıyor olması çok güzel... Minyatür sokaklar...zehra sokak evleri ve samanbahçe evlerine bayıldım...böyle ayrıntılarla bir yazı paylaşmış olduğunuz için çok teşekkür ediyorum caner bey :)

    YanıtlaSil
  2. Sonuna kadar ilgi ve zevk ile okudum.Tebrikler.

    YanıtlaSil
  3. Hiç gitmedim ama sayenizde gitmiş kadar oldum.Çok güzel bir yazı olmuş.Fotoğraflarda çok güzel çıkmış.En çok merak ettiğim Taş eserler müzesi oldu.Birgün gidersem mutlaka uğrayacağım.Çok teşekür ederim...

    YanıtlaSil
  4. Casinonun adını paylaşır mısın?

    YanıtlaSil

En Çok Okunanlar