Fatih'in İstanbul'a Girdiği Yer 'Fetihkapı'

"Konstantiniyye elbet Feth olunacaktır. Onu Feth eden kumandan ne güzel kumandan, onu Feth eden asker ne güzel askerdir".

Peygamber efendimiz Hz.Muhammed (SAV) yüz yıllar önce İstanbul'un fethini hadis-i şeriflerinde müjdelemiştir. Bir gün feth edilecek olan bu şehir yıllarca Fatih'ini beklemiştir. Şehrin  surları defalarca kuşatılmış fakat aşılamamıştır..

7. Osmanlı Padişahı II.Mehmet (Fatih Sultan Mehmet Han) yaklaşık 250.000 kişilik ordusuyla 6 Nisan 1453'te İstanbul'u kuşatmış, 1 ay, 3 hafta, 2 gün sonunda 29 Mayıs 1453'te İstanbul'u Fethederek şehre giriş yapmıştır. Peki Fatih'in İstanbul'a nereden girdiğini aramızdan kaç kişi biliyor?

Evet bugün o günlere gittik ve Fatih'in İstanbul'a girdiği yerdeydik; Fetihkapı..

Fetihkapı (Romanos)

Fetihkapı'nın Bizans dönemindeki ismi Romanos kapısıdır. Fetih sonrasında Fatih Sultan Mehmet'in lalası Akşemseddin ile birlikte bu kapıdan girmesiyle birlikte halk arasında Fetihkapı olarak anılmaya başlamıştır. Belki İstanbul'un en özel tarihi noktalarından biri olması gereken bu kapı günümüzde hakkettiği ilgiyi maalesef ki göremiyor ve bu şehirde yaşayan insanlar tarafından yeterince bilinmiyor..

Merak ettim orada yaşayan esnafa sordum "bu kapının özelliğini biliyor musunuz?" diye.. Oradan metrobüse gidiliyor cevabını aldım.. 

Aslında bu ilgisizlik ve bilgisizlik sadece bu kapıya mahsus değil.. İstanbul'un birçok kapısı bu bölgenin Dünya Miras Alanı olarak belirlenmesine rağmen gerekli restorasyon ve koruma maalesef ki yapılmıyor.. turizme açılmıyor.. 

Her gün yüzlerce insan bu kapıdan geçiyor ve o büyük fethin en büyük şahidi burada hak ettiği değeri bulamıyor.. 

                 
Fetihkapı Nerede? Fetihkapı'ya Nasıl Gidilir?

Fetihkapı, Topkapı-Edirnekapı arasında bulunuyor. Topkapı'dan yürüyerek 5 dakika mesafede. Topkapı Alt Geçit otobüs durağının üst kısmında kalıyor. Ayrıca Topkapı-Habipler tramvay hattının 'Fetihkapı' durağında inerek ulaşabilirsiniz.

Fetihkapı'dan sonra Topkapı'ya kadar gelmişken İstanbul'un Fethi'nin anlatıldığı Panorama 1453 Müzesini de gezip yazmak istedim. Burası Fetihkapı'dan yürüyerek 5 dakika mesafede.

Panorama 1453 Müzesi (Fetih Müzesi)

2009 yılında açılan ve büyük fethin yaşandığı yerde Topkapı Kültür Parkı bünyesinde kurulu olan harika bir müze burası. İsminden de anlaşıldığı gibi İstanbul'un fethini anlatan harika bir panarama salonu hazırlanmış. Bu salonda verilen ses efekti ve gerçeğe çok yakın 3 boyutlu olarak hazırlanmış ortamda kendinizi fethin tam içindeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Alt katta ise fetih ile ilgili bilgilerin yer aldığı panolar mevcut.

Bu müzeyi yerinde yaşamanızı tavsiye ediyor, bu yüzden detaylı fotoğraflar koymuyorum. Sadece bir anı fotoğrafı yeterli.. :)

Bu müzeyi ziyaret etmek isteyenler için önemli bir hatırlatma, burada Müzekart geçmiyor. Giriş ücretleri ise şu şekilde;

Panorama 1453 Müzesi Giriş Ücretleri

Yabancı uyruklu ziyaretçiler : 10 TL

Türk uyruklu yetişkin ziyaretçiler : 5 TL

Öğrenci, öğretmen ve askeri personel : 3 TL

İstanbul'un fethinin tüm heyecanını yaşamak isteyenleri burayı ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum..

Bugün burayı tek başıma gezdiğim için yanıma selfie çubuğumu da aldım ve kendi fotoğrafımı selfie çubuğum ile çekerken yanıma "o nasıl iiştir öyle yeaaa, havayı mı çekiyon sen?" diye yanıma gelen bir yurdum insanıyla hoş bir diyalog yaşadık.. Kendisine selfie çubuğunun amacını anlattıktan sonra bu anı ölümsüzleştirmek için de birlikte selfie çekildik.. :)

Tokatlı Burhan abiyle birlikte Topkapı'dan Sevgilerle..

Caner ÇELİK

23.12.2015

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yazı hakkındaki fikir ve görüşlerinizi yazının altına yorum yaparak paylaşırsanız çok sevinirim. Ayrıca bölgeye gezi planı yapacaklar sorularını paylaşabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan zevk duyarım.

Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.

Bu yazıda İstanbul Topkapı, Topkapı gezilecek yerler, Topkapı kültür parkı, Topkağı Fetihkapı, Fetihkapı nerede, Topkapı panaroma 1453, Panaroma 1453 müzesi, Panaroma 1453 müzesi nerede, Panaroma 1453 müzesi giriş ücreti, topkapı müzeleri, istanbul müzeleri, istanbul tarihi yerler konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir. 

Bütün Gezi Yazılarım

Sosyal Medya Takip
   

Devamını Oku

Tatile Çıkma İsteği Uyandıracak 10 Film

Bazı filmler vardır "aaa keşke orada olsaydık" dedirten.. Evlerimizde, sinemada o filmleri izlerken filmden hemen sonra filmdeki o yerlere ya da en azından tatile çıkmak için planlar yapmaya başladığımız.. 

İşte bu efsane filmleri hatırlayalım dedim.. Belki içlerinden izledikleriniz çıkar ya da bu filmleri izlenecekler listenize koyabilirsiniz.. 

Haydi başlıyoruz bakalım beğenecek misiniz..

Into The Wild (Özgürlük Yolu) :

                                 

Üniversite mezunu bir gencin herşeyi arkasında bırakarak yola revan olmasını anlatan mükemmel bir film..

Thelma & Louise : 

                             

İki bayan arkadaşın aksiyon dolu Amerika mecerasını anlatan çok iyi bir film.

The Motorcycle Diaries (Motorsiklet Günlüğü): 

                               

İki yakın arkadaşın motorsikletle tüm Güney Amerika'yı baştan sonra gezmelerini konu alan harika bir film. 

Manhattan : 

                             

New York aşığı bir yazarın yaşam hikayesini konu alan çok güzel bir film. 

Midnight in Paris (Paris'te gece yarısı): 

                              

Paris sokaklarında romantizm yaşatan harika bir film. 

Vicky Cristina Barcelona:

                              

İspanya'nın sokaklarını karış karış tanıtan ve romantik bir aşk üçgenini konu alan güzel bir film.

Wild (Yaban):

                              

Maceraperest bir kadının anlatıldığı filmde, aktörümüz Reese Witherspoon Pasifik Crest Yolu'nu tek başına yürümeye karar vermektedir. 

Roman Holiday (Roma Tatili):

                              

Filmde 1950'lerde geçen bir Roma seyahati anlatılıyor. Roma'da aşk ve macera dolu bir yapıt. 

The Way Back:

                              

Film seyahat amacıyla yapılmasa da, Rusya Sibiryasından Hindistana kaçan cezaevi kaçkınlarının gerçek yaşam öyküsünü mükemmel manzara eşliğinde anlatılıyor.

The Beach (Kumsal):

                             

Tayland'ın Bangkok, Phuket ve Phi Phi adalarında geçen bu harika film, Leonardo Di Caprio'nun üstün oyunculuk yeteneğiyle de birleşince tadına doyulmaz bir film çıkmış. Defalarca izlediğim ve manzaralarına doyamadığım bir film. Favorim! :)

Herkese iyi seyirler..

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yazı hakkındaki fikir ve görüşlerinizi yazının altına yorum yaparak paylaşırsanız çok sevinirim. Ayrıca bölgeye gezi planı yapacaklar sorularını paylaşabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan zevk duyarım.

Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.

Bu yazıda En iyi 10 seyahat filmi, seyahat filmleri, manzaralı filmler, gezi filmleri, tatile çıkma isteği uyandıracak filmler konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir. 

Bütün Gezi Yazılarım

Sosyal Medya Takip
   

Devamını Oku

İstanbul'un Tarihi Çatısı 'Büyük Valide Han'

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir İstanbul.. Her köşesi ayrı bir tarih, her köşesi ayrı bir manzara... İki kıtayı birleştiren bu dünyanın en güzel şehrini, en iyi izleyebileceğiniz yerleri yazmaya başlıyorum bu aralar.. 

Bunlardan ilki son günlerde aslında çok meşhur olan bir yer.. Büyük bir kısmınız eminim ki bu fotoğrafı birçok kişinin sosyal medya paylaşımlarında görmüşsünüzdür. İstanbul'u en güzel izleyebileceğiniz bu nokta tarihi Büyük Valide Han'ın çatısı..

Bu harika çatıda solda Süleymaniye Camii, Eminönü Yeni Camii, Galata köprüsü, Galata kulesi, Boğaziçi köprüsü ve Kızkulesi gibi İstanbul'un en önemli silüetlerini izleme şansına sahipsiniz. 

Özellikle turistler buraya çok fazla ilgi gösteriyor. Belki yaşadığımız şehirde varlığından bile haberdar olmadığımız bu çatıyı her gün onlarca turist ziyaret ediyor. 

Büyük Valide Han

Valide Han (Büyük ValideHan) 17.yüzyılda Kösem Sultan tarafından yaptırılan Mahmutpaşa çakmakçılar yokuşunda bulunan İstanbul'un en büyük hanlarından biridir. Geçmişte kervanların konakladığı Valide Han'da bugün pek çok dükkan yer almaktadır. Bir dönem İranlı tüccarlara ev sahipliği yapmıştır. 

Büyük Valide Han Nerededir? Çatısına Nasıl Çıkılır?

Büyük Valide Han, Mahmutpaşa çakmakçılar yokuşunda bulunmaktadır. Aşağıdaki haritada sirkeci gar ve tramway durağı tarafından gidecek olanlar için yardımcı olacaktır.

Çakmakçılar yokuşunu çıktığınızda sağınızda Büyük Valide Han'ı göreceksiniz. Hanın kapısından yaklaşık olarak 20 metre ilerlediğinizde solda yukarı çıkan merdivenlerden çıkmanız gerekiyor.

                               

Bu merdivenlerin ardından Han'ın içerisinde uzun bir koridora gireceksiniz. Bu koridordan düz ilerleyebilirsiniz. Koridor boyunca atölyeler bulunuyor. İlk bakışta belki size biraz ürkütücü gelse de Han esnafı son derece iyi ve yardımsever. Bu hanı ziyarete gelen herkese yardımcı oluyorlar.

                             
Bu uzun koridoru yürüdüğünüzde karşınıza bu tahta kapı geliyor. Bu kapı genelde kapalı bulunuyor ve bu hanın bekçisi siz oraya gittiğinizde 1TL karşılığında size bu kapıyı açıyor. Yurdum insanı burda da kendine bir gelir kaynağı bulmuş.. Başka bir tabirle arkadaşlar para her kapıyı açıyor :)

(Bu espriye tebessüm eden arkadaşlara teşekkür ediyorum)

Bu kapıyı açacak bekçi abimizi bulamadıysanız handaki herhangi bir esnaf ta size yardımcı olabilir. Giriyoruz kapıdan ve bir merdiven daha çıkıyoruz..

                                                         

Ve sonunda ulaşıyoruz o meşhur çatıya.. Aslında ilk bakışta biraz tehlikeli gibi görünse de dikkatli olduğunuz sürece hiçbir tehlikesi olmadığını göreceksiniz. Sadece o ilerideki meşhur çatı kubbesine çıkarken biraz dikkatli olmanız ve çatının uç taraflarına çok fazla yaklaşmamanızı tavsiye ederim. Yükseklik 18 metreymiş hatırlatırım :)

Bu meşhur han'ın o meşhur bekçisiyle biraz han hakkında laflıyoruz. Abi defalarca sormama rağmen ismini söylemiyor, defalarca rica etmeme rağmen fotoğrafını çekmemi istemiyor. Sanırım biraz gizemli olmayı seviyor.. 

Laf lafı açtıkça olayın en komik kısmı ise bana bir sandalye gösterip "Bu sandalyeyi tanıdın mı?" diyor..

Tabi bunun üzerine 5 saniyelik bir dumur yaşayan ben "yoo kendisiyle daha önce hiç tanışmadık cevabını veriyorum".. 

Meğer o sandalye de meşhurmuş.. Ziynet Sali hanımefendi "Dağınık Yatak" klibini bu handa çekmiş, o sandalye de bir turizm objesi olarak pazarlanıyor vay vay vay.. :)

İşte O meşhur sandalye...

                               

Ve İşte o klip... :)

                                    

Bugün buraya gelirken bu kadar değişik bir gün geçireceğimi tahmin edemezdim. Kısacası efendim kesinlikle Büyük Valide Han'a gidip oradan güzel İstanbul'u seyredip o fotoğrafı çektirin ve fırsat bulursanız da bu hanın güzel esnafıyla tanışın. Veee en önemlisi o muhteşem sandalye ile bir hatıra fotoğrafı çektirmeyi sakın unutmayın. Çünkü o handa o tahta sandalyeye çok fazla değer veriyorlar.. :)

Sevgilerle

Caner ÇELİK

12.12.2015                   

Bu Yazılar da İlginizi Çekebilir

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Yazı hakkındaki fikir ve görüşlerinizi yazının altına yorum yaparak paylaşırsanız çok sevinirim. Ayrıca bölgeye gezi planı yapacaklar sorularını paylaşabilirler. Elimden geldiğince yardımcı olmaktan zevk duyarım.

Gezilerim sırasında anlık paylaşımlarımı yazılardan önce İnstagram'dan yapıyorum. Dilerseniz sosyal medya hesaplarımdan paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.

Bu yazıda Büyük valide han, Büyük Valide han tarihi, Büyük valide han çatısına nasıl çıkılır, Büyük valide han nerede, Büyük valide han nasıl gidilir, Büyük valide han manzara, istanbul manzaraları, sirkeci gezilecek yerler, eminönü gezilecek yerler, istanbul gezilecek yerler, sirkeci tarihi yerler, eminönü tarihi yerler konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir. 

Bütün Gezi Yazılarım

Sosyal Medya Takip
   

Devamını Oku

Samatya'da Bir Sahaf...

                               

Samatya'da 5 dilde (Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Rumca ve İngilizce) tabelası olan bir sahaf. Sahibinin adı Devrim, görme engelli. Eskişehir'den Ankara'ya, oradan da İstanbul'a uzanan bir hikayesi var. ODTÜ mezunu ve gezi eylemlerine katıldığı için işinden olmuş, sonra da bir sahaf açmış. Dükkanında gözleriyle okuyamadığı ama ruhuyla ezberlediği 1500 civarında kitap var. Üstelik hepsinin yerini ezbere biliyor..

Bugün tanıştık Devrim ile.. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine uğradım dükkanına. Üstelik bize çok yakınmış, komşuymuşuz meğer. Ufacık dükkanında kitapları ve kedileri en iyi dostları.. Bir de dükkanında kendisine yardımcı olması için 2 bayan çalışıyor. Üstelik bu çalışma karşılığı para değil kitap alıyorlarmış. Ne kadar da güzel değil mi..

Son derece keyifli bir sohbeti olan çok güzel bir insan Devrim. Aldığı röportaj ve hatta reklam tekliflerinden konuştuk biraz. Biraz da yaptığı gezilerden bahsetti. O da benim gibi Ege aşığı. Çok gezmiş ege kıyılarını. Bugün bir güzel dost daha edindik hayatımızda. Yolum düştüğü sürece sürekli dükkanına uğrayıp sohbet etme sözüyle ayrıldık dükkanından..

Son günlerde sosyal medya'da yapılan paylaşımlar sayesinde neyse ki yoğun bir ilgi olmuş. Dükkanına gelen herkesle yakından ilgileniyor, sohbet ediyor. Yeni dostlar kazanıyor. Kötü giden ve defalarca kapatma eşiğine dükkanı bugünlerde adeta doluyor taşıyor. Yolunuz düşerse siz de Devrim'le tanışıp bir kitap alsanız ya..

Yeri : Samatya Surp Kevok Kilisesi karşısında.

Cumartesi günleri hariç her gün saat 11.00-23.00 arasında açık bulabilirsiniz.

                                 

Sevgilerle..

Caner ÇELİK

10.12.2015

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu yazıda Devrim Tarım, Samatya sahaf, Samatya sahaf devrim, Samatya kitapçı devrim, Samatya sahafları, samatyada görme engelli sahaf, samatya da görme engelli kitapçı konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir. 

Lütfen yazıya yorum yapınız ve eğer beğendiyseniz paylaşınız. Teşekkürler :)

Devamını Oku

Naturel Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Fesvivali 2015

Doğal ve sağlıklı yaşam tutkunları, ülkemizin bu alandaki ilk organizasyonu olan Naturel Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Festivali'nde bir araya geldi. İstanbul Askeri Müze Harbiye Kültür Sitesi’nde 26-29 Kasım tarihleri arasında düzenlenen festival, 16. yılında 32. kez kapılarını açtı. Festivalin radyo sponsoru olan Radyo Voyage, dört gün boyunca özel müzikleri ile festivalde yer aldı.

İnsan sağlığını beden-zihin-ruh bütünlüğü ile ele alan çağdaş yaklaşımı, uzmanlar kanalıyla anlaşılır bir şekilde işlemek ve insanları daha doğal, sağlıklı ve bilinçli yaşama yöntemleri hakkında doğru bilgilendirmeyi amaçlayan Naturel Festivali her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda renkli etkinliğe ev sahipliği yaptı.

Fuar dahilinde Aysun Sezgin'e ait Fenghuİstanbul'un standına misafir oldum. Fengshuİstanbul standı festivalin en yoğun ve aktif standlarından biriydi. Ziyaretçilerine Fenghui danışmanlık hizmeti sunup, şans ve bereket objeleri ile buluşturan Aysun Sezgin ve Özlem Sezgin'e misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederim.

Caner ÇELİK

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu yazıda Fengshui, Fengshuistanbul, Naturel Bedel ve Ruh Sağlığı Festivali, Doğal yaşam fuarları, Fengshuistanbul Aysun Sezgin, Aysun Sezgin Fengshui konularına yer verdik.
 Umarım beğenmişsinizdir. 

Lütfen yazıya yorum yapınız ve eğer beğendiyseniz paylaşınız. Teşekkürler :)

Devamını Oku

37.İstanbul Maratonu

Tercüman Gazetesi tarafından 1973 yılında gündeme getirilen Asya'dan Avrupa'ya koşma fikri, 1979 yılında bir grup Alman turistin girişimiyle gerçekleşebildi. 1 Nisan'da yapılan ilk maratonu görenler, bunun bir 'şaka' olduğunu düşünmüşlerdi. Yıldan yıla gelişen İstanbul Maratonu'nun zirveye taşınması ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin organizasyonlarıyla sağlandı.

Böyle başladı İstanbul Maratonu'nun hikayesi.. Asya-Avrupa Koşusu olarak başlayan maratonun adı sonraki yıllarda Avrasya Maratonu olarak değiştirildi. 2013 yılında ise Avrasya Maratonu'nun adı tüm dünyada olduğu gibi, şehrin tanıtımı ve adını ön plana çıkarmak amacı ile İstanbul Maratonu olarak değiştirildi.

İstanbul Maratonu 42 km, 15 km, 10 km ve Halk Yürüyüşü (8 km) koşularını kapsamaktadır. Maraton tarihinde daha önce 6 defa Halk Yürüyüşü organizasyonuna katılmıştım. Bu yıl ise sevgili Şehmus Kayran hocamın tavsiyesi ile 15 km koşmayı kararlaştırdık. 

Halk Yürüyüşü organizasyonlarına alışık biri olarak 15 km koşma fikri ilk başta biraz zor gelse de antreman yapdıkça imkansız birşey olmadığını görebiliyorsunuz. Antreman programlarını iyi ayarladığınız, doğru koşu temponuzu yakaladığınız, beslenme düzeninizi ve dinlenme programınızı doğru uyguladığınız sürece gayet rahat koşabilirsiniz.

***

İstanbul Maratonu bu şehrinde farklı bir heyecan yaratıyor. Hergün binlerce aracın Asya ve Avrupa kıtaları arasında geçişini sağlayan İstanbul'un simgesi Boğaziçi Köprüsü'nün 364 gün boyunca yaya trafiğine kapalı olması İstanbul Maratonu organizasyonuna farklı bir boyut kazandırıyor; Asya'dan Avrupa'ya koşmak!

Her yıl bu organizasyon çok renkli görüntülere sahne oluyor. Bir çok kurum, kuruluş, dernek, sivil toplum örgütü ve her yaştan, her cinsiyetten İstanbul'lu nun katıldığı maratonda Asya'dan Avrupa'ya koşmak büyük keyif veriyor..

Özellikle engelli sporcuların azim ve gayretlerini, engelli vatandaşlarımızın ne kadar "engelsiz" olduğunu gösteren yardımsever insanları görmek ise beni gururlandırıyor. Bu ülkede böyle güzel insanların yaşadığını görmek gelecek için beni umutlandırıyor.

Her zaman olduğu gibi renkli görüntülerle başlayan 15 km koşumuz Boğaziçi Köprüsü gişelerinin 200 mtre gerisinden başlıyor. Boğaziçi köprüsü - Yıldız - Beşiktaş - Kabataş - Eminönü istikametinde devam ediyor. Eminönü galata göprüsünden Balat yönüne devam eden koşu parkuru, balat iskelesinden geri dönerek tekrar Eminönü İstanbul Ticaret Odası önünde son buluyor.

İstanbul'un muhteşem manzaraları, tarihi ve güzel insanlarının eşliğiyle devam eden koşumuz Finish noktasını görünce son buluyor. Güzel bir İstanbul Maratonu organizasyonun daha sonuna geliyoruz. Şehrimizde böyle güzel bir organizasyonun varlığı ve bu organizasyonun iki kıta arasında geçen tek maraton organizasyonu olması bizim hayatımızda hoş bir anı olarak kalıyor. Bu güzel günün anısına madalyalarımızı da boynumuza takıyoruz :)

Bu şehirde yaşayan  ya da yakın şehirlerde yaşayıp bu organizasyona katılabiliecek herkesin hayatında en az bir defa bu keyfi yaşamasını tavsiye ediyorum. İstanbul Maratonu bünyesinde özellikle engelli kişilere el uzatan yardımsever dostları da ayrıca tebrik ediyorum. 

Spor için koşun, sağlıklı yaşamak için koşun, keyif almak için koşun ve en önemlisi;

"İyilik peşinde koşun"

Caner ÇELİK

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu yazıda İstanbul Maratonu, İstanbul maratonu tarihi, İstanbul maratonu nerede, İstanbul maratonu ne zaman, İstanbul maratonuna kasıl koşulur, İstanbul maratonu halk koşusu, konularına yer verdik. Umarım beğenmişsinizdir. 

Lütfen yazıya yorum yapınız ve eğer beğendiyseniz paylaşınız. Teşekkürler :)

Devamını Oku